Biliyor musun söz arası cümleleri habersizce alırdım senden ve ortak sıfatlı isimlerimizin yanına iliştirirdim sen görmeden.
Sonra düşlerime katardım,harmanlardım."Gün akşam olurdu,kırk satırlık fermanlar" da sinsice.Sen bilmezdin..... 
Bir şiirin karşısında dururdum bazen , şiir bana bakardı ben şiire.İçimin sessizliği en yüksek desibellerde ilk kelimesini arardı 
birinci mısranın.İçimi sıkardım suyum çıkardı bayağı .Son yağışlarla susuzluk endişesi kalktı derdi ana haber bültenleri.
Her neyse...

"Düzme koşma söz uğrusu çok olur 
Şair odur ki sözde mucid ola" 

der Gevheri bir dizesinde. Durur mu Yunus Emre söylemeden, durur mu eylemeden 

"Hiçbir kimse bilmez bizi 
Biz ne işin içindeyiz 
Ne hırsımız vardır bizim 
Ne nefsimiz içindeyiz " 

deyü verirdi cevabını. 

Nazım usta "Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin" der şiirlerinden birinde. Adamın biri çıkar Nazım bu dizede Pierre Bonnard'ın "mutluluğun 
resmini yapmak" adındaki tablosu altındaki yazıdan esinlenmiştir der. 
Orhan Pamuk'un Kar romanının, Dostoyevski'nin Ecinni'lerinden Benim Adım Kırmızının Umberto Uco'nun Gülün Adı romanından esinlendiğini ve benzeştiklerini iddia eder birileri. 
Şiirde de en çok yüklenilenlerden biri İlhan Berk'tir. Dizelerinin Eliot' tan alındığını, birebir benzeştiğini söyleyenler olur. Ülkü Tamer şiirlerinden 
ç/alıntı yapıyor diye şair hakkında yasal yollara başvuracağını ifade eder. 
İkinci yeni şiirlerinin Fransız şiirleriyle benzeşmesinden de çok söz edilir bir zamanlar. 
Orhan Veli, Ahmet Arif gibi yazmak furyası; etkilenmenin, öykünmenin örnekleridir. 

Bir metnin doğuşunda, şekillenmesinde, gelişiminde bazen bir başka metnin önemli bir payı vardır b/esinlenmedir bu... Bir yanına alıntıyı, bir yanına 
çalıntıyı alır öyle süzer gözlerini birbirinin içine geçen kelimelerde. İrticalen söylenen sözlerde alıntı, çalıntı, kalıntı inkarlarının konumuzla hiç 
alakası yoktur.Üslupsuzluk, zurnanın zırt dediği yerdir(zurnanın çok pes veya tiz ses çıkarması gereken yerde yetersiz kaldığı yer) ve zurnada peşrev olsun 
ile de hiç alakası yoktur. 
Hani hepimize olur ya ! bazen... İlham gider esin'i de alıp yanına, İlhami ile baş başa kalırız. Zorda kalırız, şiirsiz kalırız. Sonra bekle de gelsin... 
İşte kimimiz bekler köşesinde umutla, kimimiz de fark etmeden veya fark ederek, kısmen veya tamamen esinlenir,ç/alınır. 
Esinlenme, etkilenme,öykünme,intihal,aparma,çalım ve tevarüt siz ne derseniz ,ne ad verirseniz verin hatta kolaj ve parodiyi de bu alt başlıklara katabilirsiniz,
bence esas adı zorda kalmasıdır yazanın. 
Esinlenme doğaldır, bir başkasının düşüncelerini kendi düşüncesiymiş gibi ileri sürmedikçe. Alıntı poşete girerse(tırnak içi, ayraç, dip not ,italik koyu )gibi,
ona da denecek bir şey olamaz. Çalıntıya gelince;gönül hırsızlığı hariç,bir de çocukların komşu bahçelerden nefsi köreltme adına yaptıkları ücretsiz alışveriş ,
çalmak yasadışıdır,ayıptır,emeğe saygısızlıktır. 

Elbette ki dahili ve harici bedhahlarımız olacaktır?.... 
Kalemlerinizin zorda kalmamasını dilerim dostlar. 
Sevgimle,saygımla... 
( Esinlenme-çalıntı-alıntı başlıklı yazı DemirMUTLUGİL tarafından 28.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.