Bülbülü konuşmaya küstürdün
Yerinde yuvasında etin
Arkana dönüp bakmadan gittin
Yıllar geçti arada
Kırdığın kalbin ardına düştün
Bıraktığın yerde bulamadın
O yaraladığın yürek sende
Gideli çok olmuştu

Adını bile diline yasaklamıştı
Sende çok uzaklarda
Yapa bilseydi geçmişinde de
Silmek istiyordu seni
Lakin buna gücü yetmiyordu
Zamanın ruhu bir nebzede olsa
O kırık kalbin acısını azaltıyordu
Çünkü geçmiş misafir değil kalıcıydı

Akşamın gelişiyle güneşin
Ufka batışıyla
Gök kızıla dönmesiyle
Sen anahtar deliğinde
Önce odama sonra
Bedenimin hücrelerine
Sızan davetsiz misafirsin
Seni benliğime yasaklı kıldım
Sen Kovsamda gitmeyen
Arsız geçmişimsin

Biliyorum hep hatırlatacaksın kendini
Mekanlı mekansız yerlerde
Hatta yürüdüğüm sokaklarda
Bezende rüyalarima girip
Kabus olup uykumu böleceksin
Gittigim her yerde ardımda geleceksin
Yaşanılan bir nesne olsaydı keşke
Olduğu yerde kalırdı hiç olmasa
Göz görmedikçe el temas etmedikçe
Hatırlamazdım o vefasız olan varlığını

Çok isterdim sana sevgi dolu
Kelimeler yazmayı
Zamanında içimde öldürdün
Sana olan tüm sevgimi
Şimdi bu acımasız sözlerimi
Giderken ardında bana bıraktığın acıların
Bedeline say unut adımı varlığımı


( Sen Davetsiz Misafirsin başlıklı yazı ÖNDER_34 tarafından 5.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.