..


çöle indi ruhumun kaktüs yarası
güneşi hissetmiyor 
ufka kadar yayılmış altın sarısı saçları
ayazma serinliğinde serabımın tebessümü
çatlamış dudağından sızıyor gölgeme vuslat
halüsinasyonumu kucaklıyor avcundan içtiğim sular


mecnunun sual ettiği adresti geldiğim yer
ki şanslı değilmiş benim gibi
bulamamış leylasını
öyle yazar efsaneler


serabım'sa eceyi tarifane güzelliği gamze-i girdabında
billurî çalar nihavendi kirpiğiyle kaşları
günbatımına demlenir hüzne meyleder hisleri

titrer gök-yüzü 
çağırır buğuları iri yeşil gözleriyle
duyumsar varlığımı sessiz hıçkırıklar ritmiyle

gücümüze gitmez böyle-yaşlanmak

ağlaşırız...

( Çölümdeki Serap başlıklı yazı tutsak yelve tarafından 5.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.