Gecenin ayazında
Anadan üryan dolaşıyor adam…

Ateş mavisi ruju
İnadına sürüyor
Davetkar dudaklara kadın…

Ecele isyan
Kim bilir kaçıncı kez işiyor o cami duvarına 
Uyuz mu uyuz iğdiş bir soksak köpeği…

.
.
.

Nefes almaktan dahi korkarsın
Sıkıyorken boğazını gecenin sessizliği…

Zorba gerçeği hayatın
Varlık ateşim dediğin ruhun
Bacak aralarına konuşlanmıştır çünkü çoktan

-Hani hep benimdi?
Sorusuna
Hikayenin en kanlı bölümünden
Çığlık çığlığa bir cevap yapıştırıverir isterik yaşam
Assolist olursun isyana
Hastane morgu soğuğunda
Bir ölünün daha geçersin bu yüzden ırzına titreyerek 

Leş kokar kasıkların!

Buz gibi bir bedende
En alaca ironisini tüttürürsün gecenin
-Cirit atabilir mi cennette fahişeler?
Sorusuna içlenir
Akıtırsın
Kanı çekilmiş avuç içlerine 
Kahpe erkekliğin g-özyaşlarını

Ve 
Ardından 
Esaretinde kıskançlığın
Yeniden kapatırsın gözlerini iş bilir öpüşlere

-Ya senin cennetin?
Sorusuna hiddetlenir
Cehenneminde patlayan volkanın dağlayan lavlarını
Püskürtürsün hiç düşünmeden o ölü bedenin soğuğuna

Kendi ayak sesinden dahi korkarsın
Çınlıyorken kulaklarında gecenin sessizliği…

Hiç umursamadan sahipsiz sokakların piçliğini
İzlersin çirkince bir adamın
Boylu boyunca
Kaldırıma yığılmış
Hiçliğini…

(Yıldıray Kızıltan)
( Aşk-ı D-üzen… başlıklı yazı Y.KIZILTAN tarafından 27.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.