Bahçede yapayalnız tam da iftar zamanı
Ne yazık ki Ay Yüzlüm ay göründü sen yoksun
Yüzün gibi doğarken görmeliydin bu anı
Ne yazık ki Ay Yüzlüm ay göründü sen yoksun
Karşıdaki tepede bir aydınlık belirdi
Yaşanılan bu sahne ayda bir kez gelirdi
Yalnızlığa isyanla duygularım delirdi
Ne yazık ki Ay Yüzlüm ay göründü sen yoksun
Yüzündeki nur gibi çıkıyor milim milim
Sensizlikten tutuldu lâl oldu sanki dilim
Yanımda olmalıydın olmalıydın be GÜL’üm
Ne yazık ki Ay Yüzlüm ay göründü sen yoksun
Gündüz kirden kokarken gece temiz gece saf
Tepeye dikilince aydınlandı her taraf
Bir anda zifirilik oluverdi bertaraf
Ne yazık ki Ay Yüzlüm ay göründü sen yoksun
Benim vefalı dostum bakışı mazlum karım
İçtiğim soğuk suyla dinmedi yürek harım
Bir dilim karpuz oldu bu akşamki iftarım
Ne yazık ki Ay Yüzlüm ay göründü sen yoksun
Gecenin üzerine loş bir ışık döküldü
Yarasalar uçarken karanlıklar çekildi
Zaman akıp giderken tam tepeme dikildi
Ne yazık ki Ay Yüzlüm ay göründü sen yoksun
Benim Maviş sultanım ey gönlümün ilacı
Bir iftarlık da olsa olmayışın çok acı
Mahzun mahzun doğarken sensiz başımın tacı
Ne yazık ki Ay Yüzlüm ay göründü sen yoksun
HİDDETÎ der seninle iftarımızı yerdik
Dolun ayın adına parlayan tepsi derdik
İlkbahar ve yaz boyu birlikte seyrederdik
Ne yazık ki Ay Yüzlüm ay göründü sen yoksun
FİKRET OĞUZTÜRK