1
Sure tadında olmalı acılar…
İlahı sevginin
Nakşı döngünün
Bir beyit kadar yeknesak ve
törpülerken
Ömrü…
Sor bakalım;
Umudun rengi ne?
Kutsalında sevdanın
Bayat bir hatıra kadar
Yalınlığın da zikrinde.
Yalanların dozu kadar
Gönül koyduğum kim ise.
Aldatsın beni kader
Umurumda olur mu
Gece top tüfekle hücum ettiğinde?
Nakışlar biler bile bile;
İçindeki rahmet katlanır:
Hadi, ne olur, dön diye.
Şimdimi ısmarlamadım oysa kadere
Ölümü katıksız hazmettim
Gidenlerin közünde.
Titrindeyim mevsimin:
Oysaki mevsim ne kâbus ne de
Köprü altı.
Hazanın demindeyim
Haziran’ın tutarken nabzını
Sevdanın akan rengiyim
Kâbuslar solarken rüya niyetine.
Bir beyitin mi teyakkuzu?
Yoksa sihri saklı hakikatin…
Sorular tekdüze
Namert istila ettiyse şehri
Bana mı ne?
Damgamı vurdum hüzne,
Aşka biat
Kurudum dala döndüm
Örtünsün yeter ki karanlık
Beyazın hicvi ile.
Gece niyetine içtiğim şiiri
Top tüfekle tuttum kurşuna
Oysaki ben’dim yankılanan
Bendimin beti benzi atıp da
Hazanın güftesinde solan sarı
methiye.
Demlerken yüreği
Dert dediğin ne ki?
Şafağı atarken gazabın
Yürek sitem etmez ki boş yere.
Kaydım yok kuytum yok hâlbuki
Varlığım tekdüze
Unutulmuşluğum adam boyu.
Ne serzeniş
Ne zikri hazin bedellerde
Kör nokta olmaya aday.
Zanlar, sıfatlar hep iblisin
tekelinde
Masumiyet çoktan unutuldu.
Zifiri midir ne geçen zamanın?
Hakkıyla sevip bağlanmak değil mi
Asla akıl karı?
Kardım karalı şafağı
Yandım yanalı
Attı da betim benzim
Yerken ahkâmlardan tokadı.
Zalim benlik yorgun teyakkuz;
Yanlı neferi yüreğin
Sevdadan yana hep derdi.
Gönülde sureler biriktiren
Bir lal hece.
Varlığı teamül
Ömürlük aşklarım çok mu gelir
yüreğine?
Sakat mısralar böler de böler
Hacmi nefsin solar ve solar.
Kahrımı kim mi çeker?
Yüce Yaradan sendeyim hep seninle
Varlığım ırak ummanlara varıp da
Kurda kuşa hep tutsak mı yaşamalı?
Ölüm özde değil
Sözde kimine göre.
Nefsin zalimi ibliste
Sevip de sığınmaksa
Sancağı yine nakşedip yüreğe
Surelerle yatıp kalkarım gün ve gece.
Haydan gelmedim ki huya giderim.
Zandan yandım madem
Zalimden yana tüm derdim.
Gönülde bizatihi sevginin eseriyim
Duy Yarabbim sen duy:
Varlığımı emanet ezelden sana
Yanarım ben aşkın huyunda
Belki unutulmuşluğun çukurunda.
Bir el ver ne olur
Gün dönmeden mahşere.