TÜKENİŞ
Kısık dere sesinin duru sessizliğinde,
Kesik orman dibinin kuru yaprağıyım ben.
Sensiz yalnızlıkların her nefessizliğinde,
Tırsık zamanlarımın kurak toprağıyım ben.
Yapraklardaki çiyin serin ıslaklığına;
Aldandığım sabahın sıcak berraklığına;
Dökülmüş saçlarımın zamansız aklığına;
Elbette sana olan hasretimdir tek neden.
Kurumuş nehirlerde çürümüş balık gibi;
Kızgın aşk çöllerinde dolaşan alık gibi;
Bu sevda bu kalplere sanki fazlalık gibi;
Ters yöne koşuyoruz biz durup dinlenmeden.
Gurbeti mekân tuttum, istersen mekânsız de!
Ya gönül tapunu ver, ya yürek iskânsız de!
Oyalama beni yar, bu vuslat imkânsız de!
Ya da umudu çıkar kurduğun her cümleden.
Ben bu aşkı bilmeden meçhule götürmüşüm,
Ben beni yitirmişim, ben seni yitirmişim.
Ben bu aşkın uğruna kendimi bitirmişim,
Sevda mı olmalıdır, her veda da kaybeden.
Dağların doruğunu kaplamış kara duman;
Yaman bu çektiğimiz hasret acısı yaman;
Coşari, bu gün aşkı kâle almayan zaman;
Gün gelip anlayacak toprak olunca beden.