1
Bilmediklerime öykünüyorum
Cehaletin de naaşına lanet okuduğum.
Yürekte salavat hasıl oldu mu
Dokunuyorum ruhuna ölülerimin.
Bir şiir daha taşlanıyor:
Vakıf olduğum onca utku
Bayat tadında ekmeğin
İçime işleyen kokusu
Anne nefesinin:
Bir bir öykündüğüm dünün çalkantıları
Aklıma rahmet okumuşlara attığım
çalım
Artık unuttuğum hangi kavak yelinde
Takılı kaldıysam
Obsesif gölge misali.
Uydurduğum bir masalı kolluyorum gece
yarısı:
Camı açık bıraktığım
Hani olur da çarpışırım
Yürekteki kahramanı buyur ettiğim
Kinaye özürlü bir sükûnetle
Sevilmeyi arz ettiğim.
Bir külliye misali içimin minvali:
Kırık dökük ne çok raf;
Yan yatmış cilt cilt acı
Derli toplu dünlerin
Güne hediyesi adeta
Bir de ufak çaplı cinayetlerim
Artık hangi kitabın sayfasında
Kaldıysa kullanmadığım rujumun izi.
Hörgücünde romanların asılı deli dolu
tefrika:
Zamanın menkıbesi
Bir de bir de yüreğin mersiyesi.
Çatık kaşlı bir imge nasıl da
Uğramış dumura:
Hani neredeyse basacak tokadı
İçimdeki dizeye
Sonrası malum:
Ben elemden muzdarip
Şair sıfatıma da lanet okuyup
Yırtık attığım sayısız şiir yüklü
cehalet.
Mazlum bir rota çizip de
İçimin aksanına konuşlu bir şehirde;
Tabir-i caizse öykündüğüm bir
sefahat:
Zaman özürlü
Çalkantılı tabiatım
Adeta marifet bellediğim
Dalgın ruhumla konakladığım
Bunca sefalet düşkünü asalet.
Kodaman bir düş ansızın peyda olan
Sonrası rehavet yüklü bir zaruri yet
Kimi kimsesi yok madem şiirin
Olsam keşke isim annesi
Belki şefkatle dokunduğum dizelerinde
Ellerim titrek hele ki
Buruk sesimde
Künyemde adımı asla şair yazmadığım;
Zanların muteber vasfında
Şiirlere değil yüreklere soyunduğum
Kalıbımı bastığım kadar sevmelere
düşkün
Aslıma biat
İçimdeki o düşkün zümre.
Nedamet yüklenip kıyısından
köşesinden gecenin
Sığındığım limanda
Ölümüne demirli
Tutsaklığın bile olmaz mı şanı?
Sefil tabiatımla
Ben pazarında
Aksanı kayıp bir güfte
Derli toplu hidayetin armağanı
Mealimdeki tabular
Gönül gözünden hallice
Ufkumda yanan bir çıra
Kurunun yanında
Yaşın da yasın da sonlanmayacağı ne
mümkün?