1
Of ki of ve de puf ki pufffff! Sıkıntıdan patladığım zamanlar, çok da ses
çıkmaz çevremde, kimselerde sıkıntıdan patım patım patladığımızı anlamaz,
anlayamaz... Patım patım ne yahu, böyle bir kelime mi var ki Türkçe de çatım
çatım ya da çatır çatırı biliyoruz da, neyse geldi oturdu oraya işte o
kelimeler...
En baş belası işlerden birisi kış günü, karda, kıyamette arabanızın lastiğinin
patlamasıdır... Bundan daha can sıkıcı bir iş yoktur. Ha, biliyorsanız lastik
değiştirmesini, kış da kıyamette olsa halledersiniz, bayansanız çok
zorlanırsınız bu konuda... Erkek iseniz de değiştirirken mutlaka başta
elleriniz olmak üzere her yeriniz donar...
Bir başka can sıkıcı işlerden birisi, jeneratörü de olmayan bir apartmanda,
elektriklerin kesilmesi ile asansörde kalmaktır... O an da yanınızda birisi
varsa ne ala, yine de paniğe kapılmadan havadan sudan sohbet ederek yardım
gelmesini beklersiniz... Cepten apartman yönetimini ya da eşinizi dostunuzu
aradınız mı kısa zamanda çözülür sorunlar...
Dedik ya başımızın belası işler diye... Bunlardan birisi de yeni yıkanmış
perdeleri yerine takmak... Benim kollarım kopar o iş oldu mu... O sırada oğlum
ya da kızım mutlaka ders çalışıyorlardır ya da ev de yoklardır... Olsalar bile
bizim hanım onlara kıyamaz, bana yaptırır... Eeee, evin reisi olmak kolay mı?
Ev Reisliği Kitabının 83. Maddesinde de yazar zaten ''Ev de ki perdeler evin
reisi tarafından takılır, reis ev de yoksa en büyük erkek çocuk yapar o işi.''
diye... ''Askerde topçu muydun sen?'' diye bana mı soruyorsunuz? Siz de
anladınız desteksiz salladığımı...
Yine can sıkıcı ve dahi hayati öneme de sahip işlerden birisi de cep
telefonunuzun şarjının bitmesidir ki hep de düşünür düşünür dururum... Bundan
yirmi beş sene önce hayatımızda cep telefonu yokken biz ne halt ederdik? Öyle
ya, ömrümüzün neredeyse yarısını cep telefonu olmadan geçirmiş bir nesil
sayılırız biz, ben ve benim yaşımdakiler...
Çooook eskiden başımın belası işlerden birisi de sigortalar attığı zaman
sigortaları değiştirme işi idi de ancak şimdilerde tak diye düğmesini
kaldırıyorsunuz ve elektrikler yeniden geliyor... Allah razı olsun o sistemi
bulup da beni de dertten kurtarandan...
Arabamın lastiklerinin havasını kontrol etmek de çok sinir bozucu bir iş olsa
da kendi emniyetimiz için çok isabetli ve yerinde bir iş... Onu da zaman zaman
oğlana yıkıyorum. O da sağ olsun çok da itiraz etmeden yapar dediklerimi...
Ev de çok lazım olan bir şeyin gece gece saat on ya da on bire doğru bana
söylenmesi ''Yaaaa Ahmet o çok lazımdıııı yarına, mutlaka bu gece alınması
şart. Günüm vaaaar.'' dendi mi benim o an başımdan kaynayan kaynamayan her
türlü sular dökülüyor... Düşünsene, pijamanı giymişsin, gazeteyi ya da bir
kitabı eline almışsın, zaten uyku moduna geçmen on beş dakikayı ya alır ya da
almaz... O an da yeter ki üstünü değiştir dışarı çık demesinler, git iki yüz
elli tane şınav çek vallahi o daha kolay gelecektir...
Anladık tamamda bütün baş belası işler böyle olsa, sen de amma abarttın be
Ahmet, dediğinizi duyar gibi oluyorum... Canım abartsam da ben bu işleri yine
de yapıyorum bayıla bayıla, ayıla ayıla... Maksat bir iki hoş sohbet ve de
muhabbet olsun, gerisi fasa fiso...