Aynadaki ile bu kadar uzun sohbet edeceğim hiç aklıma gelmemişti. Bilmediğim konulardan bahsetmiş olması buna sebeptir. Bu kadar yeterdi, masama geçtim. Bilgisayarı karıştırdım. Dikkatimi çeken bir şeye rastlamadım. Aklıma izinsiz evime giren o çocuk geldi. Yatağın olduğu tarafa baktım. Yoktu. Belki de öye bir çocuk bu odaya hiç girmemişti; benimki tamamiyle bir hallüsinasyon olabilirdi. Tamam, diyelim ki o öyle. Pekiyi şu anda hareketlenen bu duvarlar neyin nesi? Oda  giderek daralıyor, dört duvarın dördü de bana doğru yaklaşıyor. Beni sıkıştırıp, tost yapma niyetinde olabilirler. İyice yaklaştılar, tam işim bitti diye düşünürken durdular. Derin bir nefes aldım, kurtulmuştum. Boşuna sevinmişim, şimdi de tavan aşağıya doğru alçalıyordu, ya da zemin yukarı doğru yükseliyordu. Duvarların yapamadığını tavan-zemin yapacaktı. Ev çöküyor olmasın? Oturduğum yerden kalkmıyorum, kalksam kafam tavana değecek. Yaklaştı, yaklaştı tavan. O da durdu, başımın hemen üzerinde.
Önümdeki duvarın içinden ses geliyor. Biri bağırıyor. Şimdi yumruklamaya başladı duvarı. Ve duvarlar eski yerlerini alırken tavan da yükseldi. Meğerse odam ne kadar genişmiş. Şimdi anladım. Ses şiddetini artırdı, ne dediğini anlamıyorum. Duvarın içinde bir insan olabilir mi? Saçma bir soru. İnsan duvarın içine giremez ki...
-Bu kimin sesi? Diye bağırınca bir cevap geldi:
-Vicdanının sesi.
-Hadi oradan! Başka bir yalan uydur da inanayım.
-Yalan değil, ben vicdanının sesiyim. İçinde konuşan bir ses duyarsan, bil ki o vicdanındır. 
-Şimdi içimden değil, duvardan ses geliyor. Ne işin var orada?
-İçindeydim, rahatsız oldun ve beni buraya sen hapsettin. Benden kurtulmak istiyordun. Her şeyden kaçabilirsin, kendi vicdanın hariç…
-Niye senden kurtulmak isteyecekmişim?
-Dedim ya, rahatsız oluyordun. Doğrudan ve iyiden ayrılıp yalana ve kötülüğe saptığında seni uyarıyordum. Evet, vicdanından da kaçmak isteyebilirsin; ama gene de o, seni mezara kadar kovalayacaktır.
-Tamam. Sus artık.
-Vicdanı susturmak çok zordur, hatta imkansızdır. İyisi mi bırak konuşayım! Şimdilik sussam da sonra tekrar sesimi duyarsın.
-Ben herhangi bir suç işlemedim. Belki ihtiraslarıma hakim olamadığım zamanlar olmuştur sadece...
-İhtiras gazdır, vicdan fren. Her suçlunun öncelikle karşısına çıkacak ilk yargıç, vicdanıdır.
Bu saçma sapan konuşmaya son vermek için kendimi dışarı attım. O, duvarın içinde kendi kendine konuşsun dursun!
(Devam edecek...)
( Çapulcu Manyak-19 başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 6.08.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.