fincan sırlıyorum çingenece fal taşlarıyla...durmaksızın dönüyor dünya...gün 
sereserpe,dil ucum dalgın,gözönüm nafile...dün dönmüyor...

deniz günbatımı çarşafı
yeşil aheste
yanıbaşımda,
üç talakla boşadığım yalnızlık
elimde göbek bağım,
içimde ipince bir tevekkül
gönülsüz bir pekiyim
kor közce...
geçmiş var,geçmemiş de
mevzum yine sen dilrubam
sadeleşiyoruz...
ve ben en çok aşka üzülüyorum

su sicim sicim
bulut doğurgan
mürüvvet mülteci
gülistanda sıklaşan ayrık salgını
upuzun bir tirat şimdi suskunluğu,
dudak ısıran sözcüklerin
ve ne kadar çok hiçbir şey,
bir hikayenin yedinci sayfasında
dile kolay dilrubam
bana zor...

gözdağlarında gözden çıkarılmış,
siyah beyaz dudak bükümleri
güz ikindimde,
yerinde esen yel
su muskası taşıyor sahra kuşlarım,
kuruyan duygulara
yavruluyor acabalarım
pembe mumlar aldım çayda çırana,
el izinle halaylanıyorum
tut uzağımı...

içim çiçek dürbünü hala dilruba
alnım kırışık
günübirliğim bohem
napoliten bir balkon serenatı dizbağım
çözülüyorum...
bagetine unutkan maestro,
ve suskun 'o sole mio'
ben el olunca,
kim kesecek şeytan tırnaklarımı
öptürme gözlerinden,
kendime iyi bakamıyorum


suadiyeağustosikibinonsekiz
Demir Mutlugil
( Bir Hikayenin Yedinci Sayfası başlıklı yazı DemirMUTLUGİL tarafından 20.08.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.