1
Ölümü tahayyül etmek…
Asla.
Ruhum kaynarken ve satırları hizaya
sokmam gerekirken ölmek de ne kelime?
Zaafların çukurunda, yalnızlığımla ve Rabbimle mutluyum ben.
Belki de; mazlum olmayı sevip
dillendiriyorum acılarımı.
Başım dik olduğu kadar yüreğim atılgan
ve umutlarım payidar.
Gudubet varlığın tasasına düştü ölüm
Göğün renklerin çalım atan siyahın
Düş kırığı bir öykü.
İçini palazlayan hangi deyişse
Mabedin kubbesine yerleşik bir hüzün
belli ki
Tembih edilesi varlığın
İblisle münakaşası
Şehir ve şiir elini ayağını çekip vicdanından
Tanrının yol verdiği hangi münafık
gölgeyse
Kaçıp kurtulası
İnsanlık denen yalancı rüyadan.
Bir beddua adeta dillenen
Temaşa edilesi o zincir
Kudretlenen göğün öfkesi:
Şiir şiir nakşeden
Her fanin ölüm öncesi.
Eli kalem tutan bir gölgeysen misal…
Elemin bam teline basıp
Arzuhalini sunarken kadere…
Sonrası meçhul.
Dibinde kurtçuklar
Püskürülesi öfkenle
Dillenen zehrin öldürücü etkisine
binaen
Ölmemeyi nasıl başarıyorsan artık
Hayat denen geçici teranede.
Mağlup kuşlar pek bir durgun;
Kanadı kopuk nidalarında
Gagalarının tutunduğu her dal adeta
Süklüm püklüm bir yuva.
Tebeşir tozu bulaşmış öğretmenin
Alın çizgilerinde ne resim ne
coğrafya yeter
Anlam olmaya ömrün yettiğince
Belki tüten kokan doğanın
Belki küreyen azabın
Nifak tohumları atılmışken
Kezzapla yanan hülyalarımın.
Bir kör baykuş geceyi mimlemiş:
Uğursuz varlığına delalet
Cihan harbinde varlıkların:
Manifestosu yırtık yorgunluğun
Her satır arasına döşemiş ömrün içtiması
Sürerken,
Kefil olmuşum bir kez sefil yüreğime
Birdirbir oynayan tüm yalancı
sevgilere
Selam yollamışım vaktin birinde
Ben şairler tepesinde,
Kendince bir şiir olmayı pelesenk
etmişim
Bir kez madem kalemime.
Sonramı dahi mimleyen bir redif kadar
sıradan
Aşkın kıvılcımlarına suyla kazan
kaldıran
En abdal âşık ki;
Kelamın dirayetine vurgun;
Göğün ve umudun müptelası
Kauçuk gölgelerinde
Adımlarımın
Şerh düşmüşüm ansızın
Ve balta girmemiş ruhuma
Tohumlar ekmişim:
Evrilmeden günüm;
Bitmeden nazım niyazım
Kurcaladığım kadar hayatımın
Her devresine
Kendimce kazımışım ismimi.
Ödediğim bedelleri
Ödemediğim zamanlarda
Hasretin uzadığı
Aşkın titrediği
Zamanın susadığı
Sonlanmayı dillendiren bir şair olmak
kendince
Sevip kendini mutlu kılan
Gölgesi dahi olmayan bir mazlum:
Temennisi değil tereddütleri ağır
basan
Hangi külfetse
Süt liman vicdanımda
Ben sukutun her zerresine hasret
Belki vakıf aşka binaen
Bir satır başında ölmekle
Eş değermişçesine
Hayatını sonlandıran bir es’te
Geçit vermek ne haddime
Sözüm geçmez mademki kadere…