Hani nerede insanlığın
söylemi
Yazarken kırmalımı acep
kalemi
Mazlum paramparça olurken
Nasıl anlatayım bunca
derdimi
Zalim olmalı derken
paramparça
Nasıl uyuluyor zalime
ahmakça
Pes etmemeliyiz biz böyle
çabukça
Nasıl anlatayım bunca
derdimi
İslam âlemi paramparça
olmuş
Şeytana çarpıldıkça
sararıp solmuş
Böyle dağınıkça nasıl zalimle
olmuş
Nasıl anlatayım bunca
derdimi
İnsandan fazla ağaçlar
bakın yasta
Meyve vermez oldu yakın
olmadıkta
Güller açmaz oldu bakın kul
yandıkça
Nasıl anlatayım bunca
derdimi
Çalsın mı sazlar neşe
içinde insan yanarken
Raks etsin mi rakkase
zaman böyle biterken
Sevilmesin mi artık canan
gözyaşları dökerken
Nasıl anlatayım bunca
derdimi söyleyin ben
Bir avuç zalime sıçramaz mı
bir avuç kıvılcım
Yakmaz mı zalimi söyleyin
milyonlar suç mu akın
Haklısınız nasıl olsun
akın uzaklık bize dost şimdi bakın
Nasıl anlatayım bunca
derdimi söyleyin ben
Ah zalim sen değil biz
kaldık karanlıkta
Anmadık adımızı
uzaklaştık ihanete vardıkça
Kendi elimizi sen
gelmeden bağladık ahmakça
Nasıl anlatayım bunca
derdimi söyleyin ben
İsterim kor yakmasın bizleri
âlemi
Anlatamıyor bunca
dertleri şairin kalemi
Hep yaşayalım istiyor
zalim dilleri elemi
Nasıl anlatayım bunca
derdimi söyleyin ben
Çıkar mı bir Selahattin
Eyyübi bir Fatih
Çıkmazsa yandık bizler
buna kibir olur şahit
Çıkalım artık yola bitsin
zulüm hani tekbir hani Fetih
Nasıl anlatayım bunca
derdimi söyleyin ben
Arap çeker bunca zulme baş
eğmeyle
Zalim atar her gün taş
gülümsemeyle
İnsan eğer uzak illerde
kaş üzülmeyle
Nasıl anlatayım bunca
derdimi söyleyin ben
Gülveren’im gerek kalmadı
sitem etmene
Herkes yatarken sen devam
et her dem yürümene
Zaferi görmen gerekmez
çık yola çiğdem açsın ölümüne
Böyle anlatayım bunca
derdimi söyleyim ancak ben
Mehmet Aluç- Âşık
Gülveren