İnsan buruk bir haykırışla

Gelir bu  köhne dünyaya...

 

Hüznün binbir yüzü  yansır ruhuna.

Tatmamak mümkün mü böyle bir acıyı,

Ruhundaki hüzün büyür bedeniyle birlikte

Beslenir yüreğini dağlayan gözyaşlarıyla.

 

Ta ki hissedene kadar yüreğindeki fazlalıkları

Unutmak ister ,unutamaz ;unutamadıklarını

Yüreğinde  yer açmak ister yeni duygulara

Bu terk etmenin bir başka biçimidir …

 

Fazla olan bırakılmak istenmeyince,

Acı verir insanın bedenine.

Acısız olmaz mı ..? Olurdu belki de

Eğer terk etmeyi sevgiyle kabullenip,

Bırakabilseydik uçup giderdi kendiliğinden,

Acı da, hüzün de doğmazdı o zaman

Bunu yapacak güç var mı ki yüreğinizde .

 

Terk etmek gerektikçe…  

Tutunmak en ağır ızdıraptır .

Güzel olan her şeyi yok edercesine

Tutunmaya çalışmak.. Acı verene,

Bırakılması gerekenlere,

Farkında olmadan tutunmak ise

Acıtır, eskitir ruhumuzu ince ince.

 

Budur asıl acı olan da

Sevmek değildir bu aslında

İntikamdır ruhun bedenden aldığı

Çekilmez  hayat karmaşası arasında

Acısı, sevinci ve hüznüyle tüm yaşananlara

Bazen zamanı durdurup bakmalı; insan,

Ne kadar fazlası varsa içini kemiren

Yeter demeli ruhunu tutsak alan duygulara.

 

Ve yeniden doğmalı umarsızcasına

Yağmur sonrası güneşe inat yükselen

Güneşle  yağmurun yasak aşklarının meyvesi

Sislerin ardından doğan rengarenk ALKIM gibi.

 

 

 

 

…………………………………………………….ENA.

 

( Alkım... başlıklı yazı SONimza tarafından 21.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.