Kaç mil derinliklerime kadar sinen
Acılarımla başbaşa 
Kaldıkça şu kısacık ömrüm de 
Pamuk ipliğine dolandım 
Atık benzim biçare umut dilendim 
Gideceği yönü bilmeyen 
Rüzgara adres sordum 

Kaçıncı planıydı bu 
Acımasız kaderin üzerime 
Oynadığı kaçıncı silahtı 
doğrulttuğu zaten unuttum.
Temmuzun ortasın da 
Şakaklarıma kadar 
Yağan kara teslim oldum

Yaralı bir kuşun kanadıyla 
Çırpınışım ya da 
Yükselsem de havaya 
sırt üstü inişim.
Hiç aklımdan çıkmaz mesela 
Uykusuz gecenin 
sabahında yar-ı baygın 
Kabuslarla sırılsıklam uyanışım
Boyumu aşan sakarlığımla ezeli 
Çekişmem umarsızca 

Güneşin doğuşu tepe noktasından 
batarken tam
öğle vakti daima 
sıfıra yakındı 

Sığ bir köşede gözlerden uzakta 
kayboldum 
Nasılsın diye sorduklarında yaşayan 
ölüydüm.
Can bedenden
Çıkmadıkça huy da çıkmaz ya 
nefes alıp versem de 
Dinmeyen bir sancı ile dirsek
Çürüttüm.

Kabına sığmayan duygularımın 
Azizliği ile bir adım önde nefsimin 
Acizliğine 
Gözüm kapalı güvendim
Bitmemiş hesaplar ve kapanmayan 
bir defter önümde 
Attığım 
Her adıma melekler şahit olsa da 
Çıktığım bu yolda yarı yolda kalmıştım 
iyi niyetim in verdiği vaatlere
uymadım

Akrep yelkovan arasında 
Dönerken mesafeler uzadı kum saatim 
Dolmak üzere 
Yağmur semaya ince ince 
süzülürken 
düşse de ilk cemre silim silim yere 
Benim arsız yüreğim 
Acının en tazesini 
Son bahara demlemisti
yine her seferinde

Ebru Çimen 
28 12 2018
( Dem Vakt-i başlıklı yazı ebru çimen tarafından 29.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.