1
Kirli ve ölü dokusunu lav ediyor mekân;
Naşında ümitlerin
Salyalar akıtan çehresinde
Munis bir hece saklı gecenin
Kirini ve kinini yok sayan
Mevzubahis aşksa
Sorun değil her söylediğin,
Diyebilmenin ikrarı
Şahikası umudun…
Kan donduran soğuğunda
Bir Aralık akşamı
Şehrin surlarında karlar dokuyor
ismini
Elemle kesişen yolunda izdihamın
Fink atıyor mezarlık bekçisi:
Yorgun ve şaşkın bedenimde
Yas yüklü poyrazı
Bertaraf edercesine
Yüzündeki tebessüm.
Şimdi şehla bir düşü sindiriyor ve
Sonlandırıyorum
Geceye yük olan
Bağnaz sitemlerin
Fevri inkârında.
Kanatsız meleklerimin de firar ettiği
Cennete bir düşse de yolum
Kurtulsam kinayesinden dünyanın
Pervazında umutların
Bakracında ne mi saklı aşkın ve
İlahın gücüne âşık
Bir beyhude faniden öte neyim de?
İz sürerim hece hece
Aşkın kundaklandığı şiirlerde
Ben müspette bir kıyamım
Nevi şahsına münhasır
Bedellerin
İz sürdüğü dik yokuşlarında şehrin
At koşturan
İsyanı bastıran bir tufanım:
Kendimce direncim
Kendimce şevkim
Kendimle mutabık
Belki azat etmek adına içimdeki
Bilmeceyi bir bir çözerken
Kalp gözünde katıksız acıyım.
Aşkın hicretine vakıf;
Kayıpların da kazanım babında
Yüz sürdüğü
Mülküm ya da bedenim değil hani
Pervasızca firar etmişken
Doğasında rüyaların
Düş perhizine girdim bir kere
Geceyi bulmadan
Gündüz gözüyle
Aşkın şiarı
Hecelerde
Tozutmuş bir notayım
Yediden sonrası olsa da meçhul
Aslında
Sessizliğin detone olmuş
İç sızlatan s/esinde
Faili meçhul gölgemle
Kayıtlıyım şiir dilinde.