1
Matem’in en irisini konduruyorum
İris’inde gözlerin şarkıların
meylettiği
Yakamozları sonlandırıyorum
Şehla yüreğinde sevinçler
palazlanırken
Kuru sıkı her bir hece.
Ben ki;
Müşkülünde ömrün devasa bir yangınım;
Kirli nidalarında
Şehir irisi küçük kimliklerin
Bedduasını sonlandırıyorum
Göçebe şarkılara meyleden
O derin telaffuz
Aşkın mimarı deli fişek yürekte
Konuşlu düzenek:
Vakur bir yetinin göreceli varlığına
Külyutmaz deyişler sabır taşı
bellemişken
Kalpazan şiirlerin doğasına
sığındığım
Beyitler kadar teyakkuzdayım.
Ömürlük bir hümayun adeta
Satılmışlığı kiplerin
Yüzümde solgun çok solgun bir
tebessüm:
Aşkı daha bir ihya eden mevsime
Kilitlenmiş gözlerimde
Duvarların olsa keşke eti kemiği,
Diyebilmenin bile çok çok ötesinde.
Şiir mahzeni yüreğim her karanlık
geçide
Paye vermezken sakilce
Tetiklenen bin bir gece masallarına
biat
Aşkın kamburuna büründüğüm
İllet bir sunum adeta
Partizan imgeler her satır başına
tünemiş de
Ne mi olmuş, dercesine
Sükûtun dilinde bir avazda doğan
şiire
Basit bir hüküm daha eklerken
Yana yakıla kaybolan meziyetlerime
Bir bir sunduğum
Günü birlik eziyetler
Yine mimarı insanoğlu
Sevgiyi de düşürmezler hani
dillerinden
Sevmeyen hangi iklimse.
Ben ki;
Bayat bir tebessümü daha öldürdüğüm
Titrek ellerinde mazinin
Yakamoz sevdalara nasıl da düşkünüm
Demenin meali her bir dizede
Savurduğum gözyaşlarıma da minnet
etmesin hani
Hiç kimse.
İklim değişikliği benimki:
Solumla yatıp solumla arz ettiğim
Arşı alaya çıkan hüzün katedralinde
Goncalarımı dahi ölüme terk ettiğim
Terk edilmiş cennet bahçemde
Bir başıma ıslıklanırken her bir hece
Demli bir sevi dili nakşeden
Günden güne savrulduğum
O tetiklenmiş hüznün nakkaşıyım;
Çeperinde yüreğinde
Varla yok arası bir terennümüm
Hicap edilesi fıtratın en azgın
yolcusu.
Şaibeli geceden çaldığım efkârı
Sermişken sakilce umutların dibine
Anlık bir sızıdan çıkıp da yola
Ömürlük aşkların debdebeli özlemi,
Savruk namelerin çığlığına haiz
O yürek iklimde serpinti misaliyim
hece hece
Doymak bilmediğim şiirlerin iz düşümü
adeta
Yerle yeksan benlikte.