Şiddetli yağmur pencereleri dövmekteydi. Gök gürültüsü camları titretirken çelik kapı içeri doğru açıldı. Kat holünü aydınlatan lamba ışığı antreye saçıldı.  Önden genç kız arkasından orta yaşlı adam girdi. Sırılsıklam kabanlarını soyunup portmantoya astılar. Kız holde gözden kayboldu. Adam banyodan bir havlu alıp saçlarını kurulayarak yatak odasına geçti. Kız el çantasını karıştıra karıştıra odasının eşiğine çıktı. “Yok, yok, yok. Offf!” Yatak odasına doğru “Baba, flaş belleği okulda unutmuşum. Projeyi nasıl okula götüreceğim.” Adamın sesi holde duyuldu. “Mailine yüklersin.” Kız somurta somurta salona yürüdü. “Çok büyük, çok.” Işığı açıp köşe pufuna yayıldı. Hemen yanındaki kumandayla televizyonu açtı. Tartışma programı hararetle devam ediyordu. Sunucu “Yakın gelecekte enerji savaşları tüm ulusları yakıp kavuracak,” derken kız sıkılıp televizyonu kapadı. Adam salona televizyon kapanırken girmiş koltuğuna otururken kızına dik dik baktı. Gözlerinde “Hayır mı?” bakışı vardı. Kız dertli “Dört saat hoca ara vermeden enerjiydi, savaştı anlattı durdu. Kafam şişti. Neden savaşılır anlamış değilim. Üstelik yarın vizede çıkacakmış.” Adam bacak bacak üstüne atıp ağzını açacak olduğunda kız “Başlama baba!” deyip lafları boğazına dizdi. Elini eşofmanın cebine soktu. Telefonu çıkardı. Ekran aydınlanmayınca canı iyice sıkıldı. “Şarjım bitmiş.” Ayaklandı. Televizyon dolabından şarj cihazını alıp takarken elektrikler kesildi. Panikle adama yöneldi. “Telefonunu versene annemi arayacağım.” Adam kollarını kovuşturup başını çevirdi. “Uzatma baba. Gelirken flaş bellek alsın.” Adam duymazdan gelince kız hayret içinde kaldı. “Anlamıyorum seni, anlamıyorum.” Hızla salondan çıktı. Arkasında bıraktığı rüzgâr öfke taşımaktaydı. 

Şimşekler sokağı, evleri aydınlatıyor, saçak altına sığınmış köpekler titreye titreye uyumaya çalışıyordu. 

Kapı tokmağı arka arkaya vuruldu. Adam flaşı açtı. Doğrulurken kızın silueti hızla holden geçti. Ağlamaklı ses antreden salona kadar gelmişti. Adam konuşulanlara kulak kabarttı. Az çok tahmin ediyordu. Kadın sudan çıkmış sıçan salona daldı. Adam yüzüne flaşı tuttu. Gözleri kızarmış saçlarından buhar yükselmekteydi. “Yardımcı olacağına,” diye sazı eline almıştı ki adam gayet rahat tavırla “Vizeye çalıştırdım; beş kuruşluk enerji bittiğinde savaş neden çıkar anlattım.”
( Enerji Savaşı başlıklı yazı E.Kirişçi tarafından 14.01.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.