Bir gün güldürürse, yüz gün
ağlatır,
Nesini seveyim böyle
dünyanın?
Bayram günü bile kara
bağlatır,
Nesini seveyim böyle
dünyanın?
Kepçeyle almakta, kaşıkla
verse,
Doğrusu bu deyip, yürütür
terse,
Dikkat etmek gerek, o her ne
derse,
Nesini seveyim böyle dünyanın?
Öyle beladır ki, olmadık yerde,
Bastığın tahtayı alttan çeker
de,
Bulursun kendini bir anda
yerde.
Nesini seveyim böyle dünyanın?
Susuz çeşmelerde kabın
doldurur,
Kuru ayaz olur, gülün
soldurur,
Nihayet sonunda saç baş yoldurur,
Nesini seveyim böyle dünyanın?
Bir güzel gösterir mehtap ile
eş,
Düşürür gönlüne ansızın ateş,
Hasretin derdini eyler
tebelleş.
Nesini seveyim böyle dünyanın?
O yâre kavuşmak olsa da
hülyan,
Kâbusa dönüşür gördüğün
rüyan,
Sükûtu hayalle yıkılır dünyan,
Nesini seveyim böyle dünyanın?