Her şey perişan çevresinin ona güveni bitmiş, suskun ve dürüst yaşamı darmadağın. Acaba her şeyin üzeri örtülür müydü. İç karartan anlarının yarası kapanır mıydı.

Kendini mutsuz ve kasvet içinde hissediyordu. Şu an battaniyesinin verdiği sıcaklık onu yalnızlıktan alıyor neşenin ve coşkunun kucağına veriyordu.

Arkadaşının kalbini kırmıştı. Daha öncede komşusu ile kırgınlık yaşamış onunda öncesi yine başka bir arkadaşının da kalbini kırmıştı. Özür dilemek zor bir şey değildi.

Yerinden kalktı Evden dışarıya çıktı. Mahmut yine her zamanki gibi yine aynı kafeye gelip alış verişini yaptı. Eve ekmek aldı. Kendine sigara. Tekrar eve doğru yol aldı.

Akşam henüz yeni oluyordu. Mahmut’un cep telefonu çaldı. Karşıdaki kalbini kırdığı arkadaşı Mesut.

Mahmut “Mesut sana verdiğim borcu seni hırpalayarak aldığım için özür dilerim.”

Mesut “Ben unuttum gitti boş ver. Bugün bize gel Harika bir sürprizim var.”

Mahmut “Sürprizi severim. Söylersen daha çok sevineceğim.”

Mesut “Sürpriz geldiğinde ortaya çıkacak. Haydi görüşürüz.” Dedi. Telefonu kapattı.

Neydi bu tesadüf. Mahmut’un bütün sıkıntıları gitmişti.

Öğleye doğruydu. Mahmut Mesut’un yanındaydı.

Mesut “Seninle bir yere gideceğiz. Orada birazda çalışacağız.”

Mahmut “Gezmeye mi gideceğiz yoksa başka bir şey mi?”

Mesut “Sen değil miydin iş olsa da çalışsam. Para biriktirip tatile çıksam.”

Mahmut “Ben parayı severim. Para olduktan sonra istendiği gibi harcanır. Söyle bakalım ne işiymiş bu?”

Mesut “Dün şehirde film çekiyorlardı. Yanlarına gittim.Yönetmen bana iki kişiye ihtiyacı olduğunu söyledi. Onları oyuncu olarak kullanacağını söyledi. Bende seni ve kendimi teklif ettim. Yönetmen kabul etti. Bugüne randevu aldım.”

Mahmut “Desene meşhurluk buldu mu bir yerlerden yakalıyor. Para verecekler mi?”

Mesut “Yönetmen birkaç sahnede oynayacağımızı söyledi. Para konuşmadık ama verirler.”

Öğle sonuydu. Yönetmen Mesut’u bir iş yerinin patronu olarak çekiyordu. Müşterileri ile diyalogları alış verişler. Hep filme çekildi. Sıra Mahmut’un rolüne geldi. Markete giren Mahmut bir sigara aldı. Mesut başka bir müşteri ile konuşmaya dalmış gitmiş Mahmut’u unutmuştu. O ara yönetmen filmi kesti. Mahmut’a yeni roller verdi. Film tekrar başladı.

Çekim iki saat devam etti. Paydosta yönetmen Mesut’a “Hak ettiğiniz parayı vereyim durun. “dedi. Mesut’a ve Mahmut’a yüzer lira para verdi.

Film sahnesinin çevresi kalabalıktı. İnsanlar çekimi seyretmeye gelmişlerdi. Bir anda onlardan alkış tufanı koptu. Seyirciler belki eğlendiğinden alkışlıyorlardı. Belki de Film bilmeyenler için önemliydi.

Orada televizyon ekibi de vardı. Spiker Mahmut’a sordu.

“Oyunculuk sizce nasıl bir şey?”

Mahmut “Yüzlerce kişi arasından seçilip öne çıkmaktır.” Dedi.

Spiker “Size yönetmen para verdi. Az mı verdi çok mu verdi?”

Mahmut “Yönetmenin verdiği para normal. Benim için ekranda görünmek ayrıcalık.”

Spiker “Sizce meşhurluk nedir?”

Mahmut “Seyircinin beğenisini kazanıp referans almak. Kimi buna reyting diyor.”

Spiker teşekkür edip Mahmut’un yanından ayrıldı. Setteki diğer oyuncuların yanına gitti.

Mesut Mahmut’a konuştu “Yine iyisin. Filmin yanında televizyona da çıkacaksın.”

Mahmut “Belki bir daha ismimi internetten silemem.”diye söylendi.

Mesut “İnternet çok haksızca. Yazılan bir haber gazetedeki gibi değil. Gazete yanar gider. Yırtılır atılır da internet çökmedikçe ismin oradan silinmez.”

Mahmut söyleniyordu. “Selda artık beni terk etse de üzülmem. Dünyamı artık beni görecekler doyuracak. Şu film var ya beni yeni bir dünyaya kattı. Sanki görünmeyen ama benim hissettiğim yüzlerce arkadaşım var.”

Yürüyorlardı bir parka geldiler. Çay bahçesiydi ora. İnsanlar gölgenin altında çaylarını içiyorlardı.

Mesut “Mahmut sence meşhurluk bulaşıcı mı?”

Mahmut “Elbet bulaşıcı Birde bunun bağımlısı var. Bizim yaptığımız da böyle.”

Mesut Şu film gerçekten tesadüf oldu. Bazen düşünüyorum. Bir dizi izlerken içindeymişim gibi oluyor. Beni görüyorlar hissini yaşıyorum.Yoksa insanlara bulaşan meşhurluk televizyonlardaki seyrettiklerimizden bulaşıyor olmasın?”

Mahmut “Düşüncende doğruluk payı var. Baksana Selda ile olan ayrılık acısını şu oynadığımız filmdeki meşhurluk bertaraf etme gücüne sahip.” Sen de hissediyor musun. Olumlu bir beklenti var.”

Mesut “Beklenti denen insanın kendisini iyi hissetmesi. Önemli olan iyi hissettiğin yaşamının sürekli olması.”

İki arkadaş çay bahçesinde uzun süre dinlendiler . Sonra kalktılar. Mahmut için gün yepyeni başlangıcın günüydü. Mesut ise yönetmenden aldığı paranın hesabını yapıyordu.

Mesut “Bu paralar ile tatile gidemeyiz. Ama istediğimiz gibi karnımızı doyurabiliriz. Gel lokantaya gidelim.”dedi. Aheste adımlarla lokantaya doğru yol aldılar.

Tuna M. Yaşar 

( Bulaşıcı başlıklı yazı Tuna M.Yaşar tarafından 3.02.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.