Ey sevgili, sevdanın meşakkatli yollarında, beni yordukça yordun
Oysa taşımaktan asla ve asla usanmadığım en manidar bardın.
Ben, uykusuz, mahmur sevda sürmeli gözlerle, yolunu beklerken,
Yine zalimliğin tuttu, başka sevdaları, mahirce aşk ve şevkle kardın.
Ey sevgili, sevdanın meşakkatli yollarında, bıraktın beni bir başıma.
Soğuk suları kattın tam kıvamında pişmiş aşıma.
Seni sevdiğime beni yüzlerce, binlerce kez pişman ettiğin için,
Günün birinde öldüğümü duyarsan sakın ha sakın gelme naaşıma.
Ey sevgili, sevdanın meşakkatli yollarında, nice ayakkabılar eskittim.
Visalin bir gün önce olsun diye, şanı yüce Allah’a dua ve niyaz ettim.
Her daim, aşk ve şevkle yolunu gözledim, sana sevdalı gözlerle,
Gelmeyince içerlendim, sabrettim, sabrettim, sabrettim.
Ey sevgili, sevdanın meşakkatli yollarında, en manidar en uzun şiirleri yazdım.
Kendimi bildim bileli, meftun olduğun güzelin de beni sevdiğini sandım.
Aşkın kıvılcımları ateş oldu yükseldikçe yükseldi alevleri asumana,
Sadece, aşkın yanan ateşinde, ben yandım, yandım, yandım.
Ey sevgili, sevdanın meşakkatli yollarında, tarihe mal olmuş sevdaları ha bire ezberledim
Sevdalanır sevdalanmaz, dostum kim, düşmanım kim, gönlümün gergefine işledim.
Ummadığım bir anda, birden bire görünce meftun olduğum güzeller güzelini,
“Seni çok seviyorum”,” sensiz yaşayamam” diyemedim meramımı anlatamadım kekeledim.
Ey sevgili,sevdanın meşakkatli yollarında, en nadide sevgi ve muhabbetlerin fedaisi oldum.
Sadece ve sadece sana sevdalı bu gönlüme sana olan sadakatimi doldurdum.
Can sularını birlikte verdiğimiz rengârenk muhammedi gül bahçelerimize,
Mahir bir bahçıvan oldum. Çok dertli şakıyan, gül sevdalısı bülbülleri, kondurdum.
Ey sevgili, sevdanın meşakkatli yollarında, işin kolayına kaçmadan aşkını bağrımda filizlendirdim
Sevda meclislerinde söz sırası bana geldiğinde, sana olan aşk ve sevdamı dillendirdim.
Yorgunluktan bitap düşmüş gerçek sevdalıları,
Yazın temmuzunda yaşadıklarımla, asırlık çınar ağacı oldum, en serin gölgesinde gölgelendirdim.
05-06/Şubat/2019