1
İzmir
saat kulesi önünde
söyleşir
bir akşam üstü
göçmen
kuşlar…
Biz
aynıyız …
Suskunluğuma
bakma asla
dinliyorum
içimizin sokaklarında
o kalem kutusundan arta kalan
değerli
anları soluyorum…
Döner
durur
sözcüklerin
çaprazlarında mazi
sıska
ağaçlar arasında şekillendi ayna.
Hayatın
atıklarından az taşımadık yüklerimizi
hepsi
oldu angarya…
Zamanı
çalmış teller
Zamanı
kaçırdı eller
Bir
dilim pastanın
şerbet
karışmış tabağında
miadı
dolmuş ayrılığına
tekme
savurduk…
Her
şeyi hatırlarız da
unutulur
mu nağmeler…
Gökkuşağına
takılırdı dostluk
kıyaslamam
yıldızlı,
sisli aynalarla.
Bilmeyiz
noktaları,
virgüller
karalamaz sevgimizi
kırılgan
otların bozkırlarına kapılmadan
koşarız
dostluğa
Yanmadık,
yakmadık
yeşil
ışık aramızda
hep
gülüp oynadık!
Kaç
yağmur, kaç mevsim
hep
aynı yürek
durağından, koparamadı ki bağımızı…
Bir
akşam üstü
teneffüs
arasında
bir dilim pastayı
yiyecek
yerdi
okul
yanı mezarlık.
O ne
gündü ya!
Harçlığımız
kadar olan lokmamızı
bölüşmek
diğerleriyle
İstemez
miydik?
İstedik!
Yüreğimiz
öyle kocamandı ki,
gözü
kalmasın nefislerin
göstermedik
!..
Bir
mezarlık,
bir
bank şahit
bir
dilim pastaya
dostluğu
katıp
yüreğimizi
doyurduk
o
akşam üstü!...
Sevilay ÇARTIK