Deniz en az onun gibi ihtiyar 

Dertleşiyorlar bir mart güneşinde 

Belli ki olmamış hala bahtiyar 

Umutları hala zar düşeşinde… 


Ne kadar isterdi geçmişe gitmek 

Geçen yıllarını hazla seyretmek 

Ne kadar pişmanlık duysa, unutmak… 

Yazılıydı oysa kumsal taşında!


Şu öğrenci bendim bir hamal gibi 

Şu kravatlı bendim uykusuz biri 

Şu sakallı bendim emekli yeni 

Ömrü geçmiş yokluk, aş telaşında! 


Eşiydi yoldaşı çoktan ölmüştü

Dokunduğu her yer bir bir solmuştu

Ne çocuk ne torun arar olmuştu

İştahtan kesildi dünya aşında!


Tekerlemeler bir bir sıralanır 

Dillendikçe mazi kor, yaralanır 

Soluk soluğa zar zor mırıldanır 

Konuşup duruyor yalnız başına! 


Oturuyor yorgun bastonda kolu 

Görmez kimse her yer dert karakolu  

Bulmalı bu yüzden artık yolunu 

Helallik ister kalbi, göz dolar yaşla…


Dünya sorunudur yaşlılık dramı

Aşka muhtaç, kimse vermez gramını

Yaşlanması yoksa dinde haram mı?

Ölümü beklerler içip haşhaşla…

 

Saffet Kuramaz

( Yaşlının Dramı başlıklı yazı safdeha tarafından 25.02.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.