Online Üye
Online Ziyaretçi
gündoğumunun sancısıyla
karınca yuvasının damına yapışan
oyunsuz çocuğun kitabından kopan sayfada
göğsü kabarık horoz ötüyordu
uykusuzluk
penceremden sarkmış
dinliyordu
karabiber ağaçlı parkta gözetleyen
gazete okur güneşsiz bir pazar sabahı
yanında bankta
gözlerinde hala gece yarısı
tüten sigara
şarkı hala
çalıyordu
dalıp gitmişti
efkara
dünden kalmış sallanır
zincirlerine sıkı tutunmuş salıncak
artık ayaklar altında ölü yapraklar üstünde
gidip geliyor
sessizlikte damlatan musluk gibi
oyalıyordu zamanı
sürekli
gelip geçiyorsun aklımdan
bu yüzden
uyumuyorum
kolluyorum
pervazdan o zamanı