Dil
muhannet olmuş kelam dizmeye
Duyar
kulakları kısar Altan’ım
Engeli
bahane bekar gezmeye
Kıyar kendisine susar Altan’ım
Altan’ım
çaresiz derde bulaşmış
Ağlar
ana, baba dostlar alışmış
Emsalleri
çocuklara karışmış
Doyar
ilaçlara kusar Altan’ım
Böbrek
taş bağlamış idrar gelmiyor
Bitmiş
ciğerleri nefes almıyor
Ağrıdan,
sızıdan yüzü gülmüyor
Giyer
kefenini eser Altan’ım
Altan’ın
karaymış alın yazısı
Sarmış
bedenini kanser sızısı
“Deri
kemik kaldı” diyor bazısı
Sayar
günlerini küser Altan’ım
Ateş
düşmüş bizi yakıyor dostum
İsyanım
yok tanrım, kadere küstüm
İşaret
dilini öğrense kastım
Cayar
okulunu asar Altan’ım
Altan
da Erdoğan hüzün taradı
Konuşmaktı
onun bir tek muradı
Mezar
sulayacak oğul aradı
Doyar dertlerine, keser Altan’ım
ERDOĞAN
ÇALIŞKAN 20 12 2013
Yıllar önce Altan'ın amcası dükkanıma gelip "hayırsız, Altan çok hasta, baban yaşasaydı ona bir şiir yazardı" diye sitemde bulundu. Aslında Altan doğuştan dilsiz ve vücut dengesini zor sağlayan engelli birisiydi. Üstelik bu da yetmezmiş gibi ağır ağır bir hastalığa yakalanmıştı. Şiiri yazdıktan sonra Altan iyi oldu, Yıllar sonra amcası kalp krizinden öldü