Yaş sekizde bahar kışa dönerse
Otuz
dörtte evde kalmaz Ertuğrul
Bağlanan ümitler birden sönerse
Anan,
baban iflah olmaz Ertuğrul
Doğuştan
yazılmış alnına kara
Ayakta
başladı, kollarda sıra
Doktor
ümit vermez, amansız çora
Hekim, muska çare bulmaz Ertuğrul
Eridi
kasları vade dolmadan
Düşürdü
yatağa halden bilmeden
Tertipleri
gibi asker olmadan
Ellerine
kına çalmaz Ertuğrul
Amca
topal, kuzen bir tek bacaklı
Yazmıyor
kalemler nasıl acıklı
Anası
taşıyor, sırttan kucaklı
Kaderine
karşı gelmez Ertuğrul
Engelli gezer mi köşe bucağı
Evlendi
emsali tüter ocağı
Çocuklarla
dolmaz mıydı kucağı
Alın yazısını silmez Ertuğrul
Dertlerin
gariple ne zoru vardı
Verdi
zulmünü de rengi sarardı
Hısım,
akrabası her gün arardı
Teselliden
fayda almaz Ertuğrul
Kesilmiş
nefesi kalbi atmıyor
Yapılan
masajlar fayda etmiyor
Azrail
kapıdan öte gitmiyor
Artık
daha yerin dolmaz Ertuğrul
Murat
alıp muradına ermeden
Doktor
iğne ilaç fayda vermeden
Kapandı
gözleri sebep sormadan
Mezarın
kazanlar gülmez Ertuğrul
ERDOĞAN
ÇALIŞKAN 12 08 2014