Mustafa Kemal Paşa önderliğinde 19 Mayıs 1919'da Samsun'da milli mücadelenin ilk adımı atıldı.Samsun işgal altında olduğu için  Havza'ya geçti.Kazım Karabekir ve Ali Fuat ile telgraflaştı.Anadolu'da bulunduğunu bildirdi.
  Havzaya geçmeden önce Sadrazamlığa ve Harbiye Nezareti'ne Karadeniz bölgesindeki Rum çetelerinin ve yöredeki aşayissizliğin bölgede Rum ve Ermeni çetelerince yapıldığını raporunda belirtti.
  22 Mayıs'ta Sadrazamlığa gönderdiği bir raporda İzmir'in işgali için de görüşleri şöyleydi:''İzmir Türk nazarında İstanbul kadar önemlidir.Özellikle Yunanistan gibi hayalci bir hükümetin işgaline razı olunamaz.Kuvvetle yapılan işgal geçici olacaktır.''
  Havza'da 26 Mayıs'ta  kendisini ziyarete gelenlere hiçbir zaman ümitsiz olmayacağız , çalışacağız ve memleketi kurtaracağız diyerek milli mücadelenin ilk kıvılcımlarını atarak Türk halkının milli mücadeleye olan inancını artırıyordu.
  İngilizler Mustafa Kemal Anadoluya çıktığından beri ondan şüphelenmişlerdi.Karadeniz ordusu Başkomutanı General Milne 19 Mayıs'ta Harbiye Nezaretine yazı göndererek kaldırılan 9. ordu için müffetiş gönderilmesinin sebebinin anlaşılmadığını sordu.Geri çağrılmasını ve askeri bakımdan müfettişliğin gerekli olmadığı istedi.
  28 Mayıs'ta Havza'da yapılan heyecanlı mitinglerden sonra General Calthorp de İstanbul hükümetine şikayette bulundu.Mustafa Kemal Paşanın tutuklanmasını isteyen Milne bu konuda hiç bir şey yapılmadığını 2 Ağustos'ta Osmanlı devletine bildirdi.Mustafa Kemal Paşa ise geri çağrılma yazışmalarını dikkate almadan işi  geçiştirip görevine devam ediyordu.
  Mustafa Kemal Anadolu'daki komutanlara düşüncelerini anlatıyordu.Edirne 1. ordu Komutanı Cafer Paşa'ya Anadolu ve Trakya milli teşkilatlarını birleştirmeye ve milletin sesini dünyaya duyuracak güvenli bir yer olan Sivas'ta güçlü bir kurul toplamaya karar verildiğini duyurdu.Bu amaçla tüm makamlara Amasya'da bir genelgenin yazılmasını istedi.21/22 Haziran gecesi Amasya Genelgesi ilan edildi.23 Temmuz'da ise Erzurum'da cemiyetlerin çabalarıyla bölgesel bir kongre toplandı.Kongre başkanı Mustafa Kemal Paşa seçildi. Kongre'de manda ve himaye reddedildi.29 Ağustos'ta Erzurum'dan ayrılan Mustafa Kemal ve arkadaşları 30 Ağustos'ta Erzincan'a geçti.Burada halkla konuştu.Erzincanlıların milli mücadeye olan inacını ve desteklerini gördü.Ertesi gün yola çıktı ve 2 Eylül akşamı Sivas'a ulaştı.Sivas'a girdiği vakit sokaklar sevgi gösterilerinde bulunan halkla doluydu.
  Sivas Kongresi Elazığ Valisi Ali Galip'in engelleme girişimlerine rağmen 4 Eylül'de toplandı.Mustafa Kemal başkan seçildi.Açılış konuşmasında memleketin içinde bulunduğu durum ve bu durumdan kurtulmanın çareleri üzerinde durdu.Kongrede manda meselesi üzerinde tartışmalar oldu.Halide Edip en ateşli manda taraftarındandı.
  Mustafa Kemal Paşa bu oyuna gelmeyeceğiz.Türkiye istiklal bütünlüğüne sahip çıkacaktır diyerek tartışmaya son verdi.Ayrıca kongrede alınan önemli bir kararda milli sınırlar içinde vatan bir bütündür.Bir başka önemli karar ise şudur:Memleketi kurtarmak için milli kuvvetleri  yapıcı duruma getirmek ve milli egemenliği esas kılmak esastır.Bu kararla ulusal egemenlik ve ulusal bağımsızlık vurgusu yapıldı.Bir diğer önemli karar da şöyledir:Anadolu ve Rumeli'deki cemiyetleri yönetmek için Temsil heyeti kurulmuştur.
  Sivas Kongresinden sonra Atatürk'ün isteğiyle Sivas'ta kadınlarla Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti kuruldu.Merkezi Sivas'ta bulunan bu cemiyet kısa zamanda Anadolu'nın pek çok yerinde şubeler açtı.Özellikle Kastamonu şubesi düzenlediği mitinglerle işgalleri protesto etti.Protesto telgraflarını İtilaf devletleri temsilcilerine gönderdiler.Bu telgraflarda Türk milletinin kadınıyla erkeğiyle savaşlarda vatanlarını kurtarmak için her türlü fedakarlığı yapacakları dile getirilmiştir.



( Milli Mücadele Ve Sivas Kongresi başlıklı yazı Baki tarafından 3.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.