gülüşüne şiirler yazmak isterdim kadın
allı pullu kelimelerle hem de
divan şiirinden kaçmış soyut bir güzel demek isterdim sana
herkese benzeyen ama asla kimse olmayan güzelin de en güzeli
bir gazelin en şuh muhatabı bir kasidenin yazılış amacı
ve her şeyden daha ötesi
bu kalbin bercestesi demek isterdim cümle aleme gösterip de seni
salına salına yürüyüşünü halk edebiyatı mazmunlarına verip
kirpiklerini ok kabullenip dağ dağ olmuş yüreğime
süveyda bilmek isterdim varlığını
lakin gülmeyi bilmiyorum, sevmeyi
çünkü ben tek sende sevildiğimi hissettim
senden öncesi suriye’den de harap
işgal edilmiş ama hiç abad edilmemiş bir yüreğe sahiptim
seslenişine şiirler yazmak isterdim kadın
aruzdan dem vurup heceden çıkmak isterdim
serbest seviyorum seni oysa, nazım misali
pirayesi varsa onun benim de senim var
ahmet arif’in leylimi varsa benim de küpe çiçeğim var
alabildiğine özgür ve de hudutsuz seviyorum seni
bakışına şerh düşmek isterdim kadın
şirazesini iki kaşının arasına kondurduğum bir öpüş misali
dudağına değdiğim bir busecik gibi
baldıran da olsa razı olduğum
hangi şair muhatabın olacak ki benim kadar
lügatimsin, haddimsin, kaddimsin
kaderimsin belki de kederimsin yahut
her neyimsen ne, rabbe duamsın
sana şiirler yazmak isterdim kadın
yepyeni harflerle, ellenmedik hislerle, kirlenmedik kalplerle
bir dağ başında oturmuş da türkü tutturmuş gibi
bir nehirde yıkanmış gibi sana bakarken
arınmış ve bir o kadar da senlenmişçesine
aç yüreğini bir mülteci kabul et beni
sana sığınma talebinde bulunuyorum
gökyüzümde kuşlar yok kadın kurşunlar var
sana kalp dolusu canım var vereceğim
can dolusu hasretim var sunacağım
azrailim ol mesela canımı vereyim hemen
zehrim ol dudağımı uzatayım
mermim ol göğsümü isabet et, kalbime,
fedakarlık mı dersin aptallık mı bilmem
seni sevmek uğruna göze aldığım her şeyi kabul ediyorum
vursun cellat artık iskemleye tekmesini, sende yok oluyorum
şiirler yazmak isterdim sana bitimsiz gün batımı gibi
can yitimi gibi, kalp ritimi gibi
hani batar ya ayağına kırlarda gezerken yalınayak iri bir kıymık
gel de bat yüreğime öylesine, gel de saplan serseri bir kurşun gibi
çekip alsan da kendini canımdan bir gün
hiç değilse izi kalsın yadigârımda