MÜEBBET
Müebbet
hapisim gözyaşlarında,
Mahzun,
çaresiz, ıslak;
Gözünden
düşmeye mahkûm.
Denizin
çıplak mavisinden,
Kederli
bakışlarıyla martılar çığlık çığlığa...
Kaç gece
günbatımı yağmurlarıyla yıkandım,
Kaç sabah
titreyerek uyandım bilemezsin.
Üzüm
gözlüm, can bakışlım, yürek yakışlım...
Başında
kavak yelleri esen,
Fırtınalar
estiren ölümsüz masalım!
Sevda
yalancı bir kuş; geveze üstelik...
"Seviyor."
diye haberler taşıdı yıllarca,
İnandım
saf saf.
Şimdilerde
selâm vermez,
Penceremin
önünden geçmez oldu.
Sürgüledim
kapımı,
Perdelerimi
kapadım sıkı sıkı.
Mutsuzum,
umutsuzum bilesin.
Bir koza
ördüm kendime...
Düşler
ülkesinedir yolculuğum.
Belki renk
renk kanatlarıyla
Özgürlüğe
uçan kelebek olurum.
Tarihe
gömüldü sevda masalları,
Ferhatlar,
Şirinler için dağları delmiyor,
Keremler,
Aslılar için yanmayı unuttu.
Kays,
çöllerde değil; diskoteklerde geziyor.
Kara kuru
Leyla evde kalmış,
Etamin
işliyor.
Belki biz
olurduk bu yüzyılın âşıkları,
Bir saman
alevi gibi parlayıp sönmezdi aşkımız,
Gökyüzünden
yıldızlar koparttığım,
Ayı
başımıza taç ettiğim gecelerde...
Kaf
Dağı'nda mışıl mışıl uyuduğum,
Gökten
düşen üç elmayla
Silkinerek
uyandığım günler
Yok artık,
Sevda
yüklü kara trenler...
Kirli
bedenlerde can çekişiyor şefkatli eller.
Mutluluklar
ödünç alınıyor,
Dostluklar vardiyalı...
Müebbettir
cezam,
Sana
boncuktan kuşlar yapmayacağım,
Gücenme
sakın!
Gözyaşlarından
kuşlar yapmazsan
Ölene dek
sürecek tutsaklığım.
Ağla, ağla
ki toprak olayım.
HARİKA UFUK
ADANA
12 AĞUSTOS 2010
SAAT: 18.30
NOT: Bu şiir 2011’de Mesut Eray tarafından bestelenmiştir.