Bu hikaye;
Kareköklü sayilarda ki ifadelere benziyordu,
Günün anlam ve önemini gösteren,
Müsamere konuşmaları gibi,
Bir kaç dakika içinde kendini imha etmeliydi.
...Etmedi hiç bir zaman...

Rüzgarlara inat;
Yine yağışlı gösteriyordu,
Mevsimi haber bültenleri...

Beni özleyen bütün "Kırıklarıma" rağmen,
İlk kaldığım ders edebiyattı,
Konu aşk;
Ne o saçlarını sarayın penceresinden salan şirindi,
Ne de ben kazma ile dağları delen ferhad...
Olmadı gitti,
İçimde bir sevilme ihtiyacı,
Kimliğimden sıyrılıp,
Dönüştüm;
Kalbi kırık bir serseriye...

Bitiremedim bir türlü ödevimi,
Ömür bitti,
Aşk baki...

Sen benim;
En alemci gecelerimde,
Derin denizler gibi gözlerinde,
Bazen müslüm baba oldun,
Bazen en hüzünlü yerinde ferdi...

Ben siyah,
Bir kadeh beyaz,
Hep arabesk...

Gel dağıtalım beraber,
Kimse toparlayamasın bizi,
Sen nazım oku,
Ben üstad necip fazıl..

( Kalbi Kırık Serseri başlıklı yazı Ali İmral tarafından 28.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.