Soguktu havanın rengi.
Dün gece dondu elim göbeginde.
Üşüdün mü ...acaba.
Son yapraklar da döküldu elbet bu soguklarda
Elbet çrılçıplak bıraktı buda onları
Ama
Camların arkasında sıcaktı hayat.
Üşüdü mü ayacıkların
Üşüdü mü yaralı parmağın
Veyahut; ekmek almaya gittin mi yapayanlız
Sarıp sarmaladı mı yüreğini anneciğin.
Elleriyle ufacıkken senin bedenin.
Ve bir üçtelli sazla dilden dökulen türkülerini
Söyledimi kulağına usulca..
Ve elleri saçlarında
Ve güvenli dizinde yanağın
Uyudun mu
Sen hiç..
Şimdi gece senin
Şimdi çay içmeli belki de
Şimdi ayazın en sogugu dışarda
Sokaklar karanlık gece merhametsiz elbet
Ağaçlar Çırılçıplak
bir köpek azametsiz ve ölü bir kediydi kalan
Üzgünse yüzlerimiz
en büyük pay elbet yüreğimiz....
Ve ikiniz uzun tenorun agzından çıkan bir arya gibisiniz.
Biri digerinden oldukça farklıyken
Ondan tuhafça uzakken biri
Bir şairin karakaleminde cizgilerdi ikisi
Saman kağıdından ağırdı sayfalar....
Sözleri oldukça zavallıyken
İmgeyi vurdular kalbinden
Koptu kıyamet bağırdı şairler
Ve o yerde hırlayarak can verirken
Elele tutmuş gidiyordu üçüde
solda biri ortada ben diğeri sendin sen....