Çok zamandır bekliyoruz yolunu,
Haber salmış gelecekmiş, ne zaman!
Sele dönen, didelerin yaşını,
Hukuk gelip silecekmiş, ne zaman!
Yara derin merhem sürüp saran yok
Edep zayi gönül yıkıp yaran çok
Dil kemiksiz söz kavilde duran yok
Hadsiz haddin bilecekmiş, ne zaman!
Yalan vezir sahtekârlık padişah
Kımıl kadı yüzsüz olmuş feriştah
Düzen çarpık dürüst çeker daim ah
Haklı hakkın alacakmış, ne zaman!
Liyakat'sız böbürlenir ön safta,
Yüzler serik burunlarsa hep kafta,
İlim, bilim itibarsız son safta,
Hak yerini bulacakmış, ne zaman!
Kılıf bulan hız veriyor talana,
Cümle cürüm kâr kalıyor çalana,
Dünya kanmış bahse konu yalana,
Hukuk sopa çalacakmış, ne zaman!
Kala kaldım, söylentiyi duyalı
Güldüm geçtim, akıl soydum soyalı
İnanan var, mest edermiş hayali
Kara bahtlar gülecekmiş, ne zaman!
İkrah ettim adi devir devrandan,
Zındıkların bin bir hile tavrından,
Gına geldi zalim felek cevrinden,
Felek peşim salacakmış, ne zaman!
Yahya Koza