sevdiğinden aldığı
elinde kırmızı gülüyle ve
gülüşüyle
utangaç dudaklı
koşuşturan bir
kadın gibiydi sabah
ben yürürken
seni kavuşturacak bir durağa
ve düşler kurarken
bahar bulduğum bir yaprakta
parkta
o sıra
salıncakta sallanırken çocuk
saçları tükürükle
taranmış
annesinin
korkmadığını
söylüyordu
sıkıca sarıldığı ve
soğukluğu ile yakan zincirlerine
salıncağın
yanakları
kırmızıydı gül gibi
çok beklerim yeni günü
dün yok
geleceksin ya
bağlanırım avunmalara
tutsak olduğu
duvarlardan çıkıp
çimlerde zıplıyordu
rüzgarla saçılıyordu parıltıları güneşin
tasmasının zincirinde yalancının mumu yanıyordu
kimliğini anımsayan
evköpeği
ve havlarken o sıra
karga düşürdü
gagasından
özgürlüğü rüzgara
akşamdan kalmış
elinde kırmızı gülüyle ve gülüşüyle
sözsüz dudaklı
sarhoşluğum biter
sabahlar olur aramızda
bu yüzden
rüzgar
da alır başını gider bahar bulduğum yaprakla