Koşmuştum değişti dedim makûsu
Yola çizerken yüzünün dokusu
Yanına vardıkça sevda kokusu
Gamzene dolardı güllerden evvel
Kokladım geçirmez dizlerim yara
Elden bir şey gelmez kaderim kara
Vardıkça dayanmaz zar gönlün hara
Taşınan doldurdun yollardan evvel
Adım atmaz oldu sevdanın devi
Kemiğe yaklaştı sözünün yivi
Dışardan görenler sanır ki çivi
Tırnağa çakıldı nallardan evvel
Nasıl üzdün beni bir bilebilsen
Mendille yanıma koş gelebilsen
Gözümde yaşlarım çok silebilsen
Taşacak barajlar sellerden evvel
Elindeki hançer silgi sanırsın
Sürdükçe içimde gizli kanarsın
Dağlayan dili kem söze banarsın
Basarsın yaraya ellerden evvel
Giderken hasrete zehir katmamı
Her dakikaya bir damla tatmamı
Mezarın içine girip yatmamı
Söylesin gözlerin dillerden evvel