Şu dilemma ruhuma, bir yel eser seherde,
Doğru tut ikbalini,
insandır şaşar kızım.
Hatalar çözülmezse, bırakır elbet derde,
Dolar
kederle kalpler, husumet şişer kızım.
Dünya dediğin kapı, bir açılır kapanır,
Öte yanda
melekler, senin amelden tanır,
Müslümanım
dedinse, kirpiklerin utanır,
Asalet secdelerde, nur ile pişer
kızım.
Gençliğin ilkbaharda, yeşerir yaprak
yaprak,
Musibet yol
değişir, dualara
çarparak,
Güvenme gençliğine, bekliyor kara toprak,
En yenilmez yiğitler, toprağa düşer kızım.
Marifet şimdilerde, kalbine zikir sürmek,
En büyük devlet olur, diline şükür
sürmek,
Tevazu ister Allah, olur mu kibir sürmek,
Ukbanın yollarını, aklına düşür kızım.
Bak eski gelenlere, gittiler
birer
birer,
Bilesin
kalan yoktur, her gelen gider meğer,
Gaflette
olmaz isen, şefkatin hakka değer,
Vicdanını ateşte, nush ile pişir kızım.
Doğrunun
yolunda ol, gafilden ol da uzak,
Adalet ışığında, durmayasın dur durak,
Hürriyete talip ol, dalgalansın al bayrak,
Sönerse ak cemali,
sinende şişir kızım.
Gafile mesafe koy, etme
kolayla nefret,
Yaratılan ne varsa, bilesin hepsi hikmet,
Her şeyi veren Allah,
olanla tefekkür et,
Yaratanı
bilmeyen, bendinden taşar kızım.
Kalbin ki
aynan olsun, nurunla besle onu,
Dünya malı amelde, yer etmez
olsa tonu,
Samimiyet
kurtarır, hakka döndürür yönü,
Allah diyen
her zaman, zorluğu aşar kızım.
Boş sözleri
cevrine, klavuz etme sakın,
Kur’anın her sözünü,
zırh
edip öyle takın,
Korkma
elbet seninle, şah damarından yakın,
Rahman var
kudretiyle, yanında koşar kızım.
Belki nice konu
var, aklıma bunlar geldi,
Adem’in şu
bağrında, özüm olman güzeldi,
Gülüşün baharımdır,
şiir sana özeldi,
Beklerim sarılışın , payıma düşer kızım.
Adem
Efiloğlu