Gök gürlüyor bir gecenin yarısı
Görünmüyor siyah perdenin ardından
Yere düşen yağmur damlaları
Sönmüş sokak lambaları
Issızım sensiz kaldığım bu şehir de
Dokunuyorum senden kalan izlere
Hepsi taze ilk gün gibi
Buzdağı kadar soğuk ayaz
Senin olmadığın evin her köşesi
Resimlerin yetmiyor beni avutmaya
Defalarca bakıp dursamda
Sen lazımsın bu kalbe
Senden başkasını kabul etmiyor işte
Hayalime yansıyor gözlerinin rengi
Dokunup bir buse kondurayım derken
Daha bir adım atamadan yakınına
Duman olup uçuveriyor gölgen
Çölde serap gibi birden
Hey gidi kalbimi fetheden yar
Hasretinden yaralarım kanar
Devası sende gel de sar
Çekilmeden damarlarındaki tüm kan
Son bir kez olsa da duyayım sesini
Hissedeyim nefes alıp verişini
Göreyim yüzünü gülümserken tutayım ellerini.