KUMLARIN PRENSESİ
FATMA ELVİN ÖZTÜRK

Bir eliyle omuzlarının üzerinde uçuşan sapsarı saçlarını düzeltmeye çalışırken, diğer elinin incecik parmakları arasında tuttuğu kumları özenle yere akıtarak bir takım şekiller oluşturuyor ve Michael Angelo gibi yere çizdiği resmin dile geleceğini düşünüp kahkahalarla gülüyordu.
O esnada annesi öğretmen, ressam Nükhet Erensoy seslendi. 
"Elvin, yeter artık! Hadi gel, yemek zamanı!" 
Minik kız bu kez yüzünü buruşturarak, sıkıntılı bir ifadeyle iki eliyle yaptığı şekilleri karıştırdıktan sonra, avuçlarını birbirine vurarak istemeye istemeye kumlara veda etti.
Elvin henüz 4-5 yaşındaydı ve daha o günlerde belliydi ilerleyen zamanlarda farklı ve kendine has bir tarz yaratarak Dünya ressamları arasında üst sıralarda yer alacağı.
''Sanat yetenek gerektirir ve bu kalıtsaldır''
Fatma Elvin Öztürk'ün genlerini, özellikle İstanbul resim ve figürlerinden oluşan realizm ağırlıklı resimleriyle yurtiçi ve yurtdışında açtığı sergilerde çok büyük başarılara imza atan annesinden aldığı aşikardır. 
İzmirli bir ailenin kızı. Orada doğmuş, büyümüş ama onu görseniz düşünceleri ve davranışlarıyla tam da geleneksel bir Türk kızı.
Başta da söylediğim gibi Elvin çok küçük yaşlarda yağlı boya çalışmalarıyla başlamış resme.
Öğretmenlerinin bu yaşta bir çocuğun böyle teknik resimler yapamayacağını düşünüp "Doğru söyle, bu resmi annen mi yaptı?" diye sormaları; onun annesinden farklı bir tarza yönelmesine neden olmuş ve ilerleyen yaşlarda illüstrasyon sanatını yani gözle görülebilecek olanın abartılarak, ya da tamamen hayal ürünü çizgilerle resmedilmesini benimsemiş.
Lise sonrası karma sergilerde teşhir edilmiş eserleri ve oldukça ilgi görmüş.
Eğitim hayatı çok başarılı geçmiş; tam 3 üniversite bitirmiş.
Bu zaman zarfında resme gönülsüz de olsa ara vermek zorunda kalmış.
Öğrenimini tamamladıktan sonra artık önü açılmış ve hedefini belirleyerek gözlerini  ufka dikmiş.
Kariyerini seriler üzerine planlamış.
İlk serisinin adı: ilisturasyon yansımalar 
İkinci serinin adi: Aklım’da Kırmızı 
Üçüncu seri; Kum Yansımalarında Aşk
Dördüncü seri: Tılsım 
Bu çalışmalarda kullandığı tekniğin adı ise ALFEOM.
Dünyada doku malzemesi kullanan nadir ressamlardan  biri olara, Elvin değişik bir teknik geliştirme arayışına  girmiş ve kendine has bir doku malzemesi üretmiş.
Eserlerini yaparken kesinlikle tutkal kullanmayışı, onun dünyada ilgi odağı haline gelmesine neden olmuş. 
Gerçekleştirdiği 27 kişisel sergisi olduğunu söyleyen Ressamönümüzdeki yıllardakiplanlarıiçin bakın neler diyor:
"Kişisel sergilerimde daima değişik tablolar kullanırım ve gelecek seri; Yine sembolizm ağırlıklı  kendi ilusturasyonlarımdan  dışavurum etkisinde olacak , semboller ile  iyi ve güzel enerjileri , gönül kapımdan geçerek  sanat severlere aktarmaya devam edeceğim. Alfeom, baslangıç ve sonu temsil ediyor, aynı doku etkisi ile görünen toprak gibi . Doku’da tekniğimin adıda benim için bir sembol aslında"

İlk serisi İllüstrasyonda
 akrilik boyalarla yaptığı soyut  ağırlıklı resimlerini çeşitli mekanlarda sergilemiş. 
Sonrasında, daha çocukken gönül verdiği kumlara dönmüş. Tıpkı o günlerdeki gibi kumlarla resimler yapmaya başlamış.
 
2008 yılında bu teknikle sergiler açmaya başlamış.
2010 yılında yapılan yarışmada Dünya ikinciliği ve 2013 yılında ise Dünya üçüncülüğünü kazanarak sanat camiasında çok önemli bir yere sahip İtalya'daki Floransa Bienaline her yıl davet edilmiş.
Daha sonra Dubai Bienalinden gelen davet üzerine oradaki bir çalıştakatılmışALFEOMadını verdiği bu teknikteki ilk serisiyle Amerika, İtalya, Mısır, Kosova, Makedonya ve Bahreyn gibi ülkeler başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında 150 sergiye katılmış.
2.Serisi Tılsım Serisinde ustalığını konuşturan Fatma Elvin Öztürk kadim dinlerden bu güne gelen uğur sembollerini yine kendi tekniğiyle Fatma Anamızın elinin içinde yorumlamış.
'Tılsım altın ve gümüşle birleşince etkisi artar' mantığından hareketle çalışmalarını altın ve gümüş varaklar üzerine yapmış.
Her tabloda farklı bir uğur sembolü kullanıyor.
Sanat hayatında annesi, Kosova ve İtalya'daki hocalarından çok etkilendiğini söyleyen Fatma Elvin Öztürk geçen Nisan ayında Mısır Alexandra Üniversitesi'nde tekniğinin tez konusu olduğunu ve Dünya üzerinde primitif ve figüratif sanata örnek gösterilerek alanında Dünya literatürüne girdiğini söylüyor gururla.
Önümüzdeki günlerde ise  Katar ve Mısır'da iki ayrı sergiye katılacağını müjdeliyor.
Toplumla sürekli içiçe, çalıştaylar tertipliyor, Türk ressamları yurt dışına, yabancı ülke ressamlarını ülkemize davet ederek küratörlük, çalıştaylarda danışma kurulu üyeliği yapıyor aynı zamanda.
Şiir, denemeler yazıyor.
Vallahi ben anlatırken yoruldum ama o her daim güler yüzlü ve enerjik.
Ne diyelim Allah yolunu ve bahtını açık etsin.
BAŞARILARIN DAİM OLSUN KUMLARIN PRENSESİ.

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
20 Ocak 2020
( Kumların Prensesi Fatma Elvin Öztürk başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 29.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.