Ahir dağı dile gelsin
anlatsın,
Var mı bu cihanda
eşin Maraş’ım?
Şehitler bağrında
huzurla yatsın,
Akmasın gözünden
yaşın Maraş’ım,
Nurlara gark olsun
döşün Maraş’ım.
Esaret ruhunu bitiren
sensin,
Umut ışığını yetiren
sensin,
Edemi hedefe götüren
sensin,
Essahtan sert oldu
tuşun Maraş'ım,
Süsündür şalvarın
poşun Maraş’ım.
Düşman işgalinden
kendin kurtuldun,
Kurtulup yurdunda
huzuru buldun,
Yediden yetmişe
kahraman oldun,
Bahara dönüşsün kışın
Maraş’ım,
Her zaman rast gelsin
işin Maraş’ım.
Şad olsun ruhları
şehidin sağın,
Geçmiş tarihinle
kopmasın bağın,
Sağlam bassın yere
her dem ayağın,
Bereketli olsun aşın
Maraş’ım,
Hep gül, çatılmasın
kaşın Maraş’ım.
Güçlenip kendine
gelmeden coruh,
Top yekûn Maraş’tan
sürüldü güruh,
Yüz sene geçse de
yine aynı ruh,
Özgürce uçuşsun kuşun
Maraş’ım,
Var olsun toprağın
taşın Maraş’ım.
Vatan bayrak aşkı
oldukça sende,
Bu sevda bitmez ki,
biter desende,
Ben seni yaşarım
bende ki bende,
Mahir’e ilhamdır
düşün Maraş’ım,
Her daim dik olsun başın
Maraş’ım.
Edeler diyarı
Kahramanmaraş,
Edenin anlamı
gardaştır, gardaş.
Mahir Başpınar
Gark: Batma, batırma,
(toprağa) gömme, gömülme.
Curuh: Yaşça büyük,
vücutça küçük, biçimsiz, gelişmemiş, büyümemiş, inat, zayıf, arık.
Güruh: Değersiz,
aşağı görülen, küçümsenen topluluk, derinti, sürü.