Esti ayrılığın gayrı yelleri
Başka makam çalmaz oldu elleri
Hasretin ağıtlar yakan telleri
Yıllardır sazıma takar bir tanem
Gel diye çağırdım her zaman ismin
Rüyama uğradı sadece cismin
Duvarda asılı kararmış resmin
Yıllardır gözüme bakar bir tanem
Kendi gelmez sürme doldurur salar
Kaşımla kirpiğe durmadan çalar
Sabah gözden dökülen kara sular
Yıllardır yüzümü yıkar bir tanem
Postacı dilinden dökülmez ballar
Yok diyemez bakıp kafayı sallar
Mektubun bir gelse pullayıp allar
Yıllardır nazımı çeker bir tanem
Gittiğin yerden silmiş sin izini
Gönül arar bulmaz döver dizini
Yokluğun günlük bir bidon benzini
Yıllardır közüme döker bir tanem
Elimi bırakıp ortadan yitmen
İçinden çıkılmaz çukura itmen
Arkanı dönüp de ellere gitmen
Yıllardır özümü yakar bir tanem