1
‘’Arzusu gövdesinde kalmış ölüler
adına
Yoksulluğun uzak derin gözleri adına
Yüzü yere düşen çaresizlik adına
Kavuşmanın kekeme sevinci adına
Kendinden başka doğrusu olmayan büyük
aşklar adına…’’
(Ş. Erbaş)
Sakıncalı bir zaman dilimi adeta
Yaban düşlerinden gelen o esinti.
Tebaası saklı bir yalnızlık
Çaldığım beyitlere sakladım ben bu
sevgiyi.
Çalakalem hürmet ettiğim doğası
yüreğin
Bazen sedası ya da vedası sözcüklerin
Diktiğim o sancak eriyen maviye
Aşka erdiğim kavşak
Kimseler de sormasın,
Neden çok sevdin diye.
Hengâmede saklı sırları şehrin
Surlarına âşık oldum ben bu gizemin
İzini sürüp gecenin
Erdim şafağa erdim hüsrana
Erdim gök kubbeye
Dokundum adeta ölü yıldıza.
Bir coğrafyaya esir düşen düşlerim.
Ana kıtası mevsimin
Düşerken defalarca tökezlediğim
dehlizin
Sarı benizli duvarlarında bir efsunlu
hece iken aşk
İçime kıydığım hüznü
Kıyamadığım sevgiliyi
Sunarken dua niyetine taşrasına
şiirin.
Tapınan mısralar:
Kabrime sığamadım gitti, azizim.
Kapışan beyitler
Ne illet kibirmiş ki aşkın özlemi
Bir sefertasına yığdım ben bunca
yaşı, elemi.
Doğamda mevcut hüsran:
Ah ki ah:
Benden ibaret de değilmiş acılar,
evren
Yatıp kalktığım gün diye
Gecenin rehavetine serildim imge
niyetine
Bir tapusu eksikti yüreğin ve
sevdanın
Methiyeler dizdim bir bir sevgilinin
gezindiği şiirlere.
Karambole giden miydi de yalnızlığım,
Tek tüfek kalmışlığıma gözyaşı döktü
kuşlar.
Aşka ermişliğim miydi başımın belası
Hükümsüz davalar süründürdü ne diye.
Kozası ıssızlığın
Bir hulasa yürek ki eremedi hidayete.
Kayrası yıldızların
Ay ışığına âşık oldu güneş yar diye.
Bir b/ölü aşk gezindiğim dağ tepe
Bir de üstünü örttüğüm yamaçları
şehrin
Dağdan taştan aşırmadım da bu
zihniyeti.
Kefen bezime sadıktım düğün öncesi
Kırmızı kuşağın ağırlığı
Şükürler olsun ki açıktı alnı gelinin
ve şiirin.
Bir tebessüm bahşetti Mevla
İksirli şarkılara bal döktü umut
niyetine
Aşkı nimet bilen gecenin körü
Yazmaya durdu bir bir giydiği
metanetle.
Sınandığı renklerin
Kalıbını bastı mateme;
Efsunlu şarkılar bir bir açtı
Baharın goncası elbet umuttu ve
kıblesi yüreğin
En şirin edayla raks eden kalem
Zehrini aldı şiirler sefil yüreğin
Ve düştü yola
Düşmeden gözünden insanların
Düştüğüne kani her yaşın da vedası
Sınarken yüreği ısrarla
Bir çöl çiçeği nezdinde
Solmaya muktedir her şiir hece hece.