Güneş doğmaz oldu Karabağ'da.
Anam, atam
kaldı bir köy kuyuda,
Kardaşımı
boğdular uykusunda.
Boyandı
Karabağ kan kırmızısıyla...
Düşman nârası karıştı mazlum çığlığına,
Yanımda
fısıldar bacım, sessiz ama umutlu bir dua.
Namertlik
bu ya, Karabağ kavruldu düşman yağında.
Boğuldu bu
gece vicdan, asil Türk kanında...
Bacımın
bebesi uyuyamaz oldu, silah atışından...
Dünya bir haber Karabağ'daki can satışından.
İtle kurt seçilemez olmuş bakışından,
Bacım gözyaşını siler yazmasıylan.
Yârim beni
selamlar, yerini bilmediğim mezarından...
Hayallerim
su olur akar kanlı avuçlarımdan.
Kuru ekmeği
de bulamaz olmuş sofrasından,
Kan sızıyor
artık, vatanımla anılarımın arasından.
Sıratı
andırır oldum, ite bilene bilene.
Dün rüyamda Ali'yi gördüm, Züfikar'ı elinde,
Yıldırım
gibi vuruyordu düşmanın beline.
Bu
toprağın, bize vatan olduğu yazar dört köşesinde.
Şah İsmail’imin
emanetidir bana,
Buna
şahittir tarihin kanlı sayfalarıda.
Verecek
başka şeyim yok canımdan!
Düşman boğulacak, Karabağ'ın kanıyla...