Eskiden… çok eskiden

-Eskiyen çocukluğumuzda yani-

Bizim mahallede evler hep göz hizasında

Sözler kırıp dökmemeye meyilli

Davranışlar biraz lümpence ve fakat aşk kadar şık

Komşuluklar -bir fincan kahve kadar- kırk yıl hatırlı

Gözler  birbirine yazılan iki şiir

Bakışlar, dost sofrası kadar birbirine açık olurdu…

 

Şimdilerde

-Biz büyüdükce büyüdükce yani-

Evler de büyüdü;

Çok katlı…/ çok merdivenli…/ çok asansörlü

Ve başı bir mızrak gibi göğün yüzünü delmekte…

Sözler ayrılıkcı

Gözler birbirine kör

Birbirinden  yüksek…/ birbirinden  alçak

Bakışlar birbirine uzak

Birbirine  tümden kapalı

Komşuluklar göz ucuyla birbirine kurulan tuzak…

 

Her gecen gün…/ her gecen gün…

-Büyüdükce büyüdükce yani biz-

Kuru bir toprağa…/  ölü bir yaprağa dönüşüyoruz

Rengimizi kaybediyoruz an be an;

Çiçeklerin rengini

Ağaçların ve otların yeşilini…/ denizlerin, göğün mavisini…/ ve de gök kuşağını

Büyüdükce büyüdükce; gri bir betona dönüşüyor rengimiz…

 

Ah! çocukluğum “elma” dersem çık “armut” dersem çıkma…

Elmaa…Elmaaaaa…Elmaaaaaaaaaaaaa…

 

Haziran 2020
( Çocukluğum Ve Anılar başlıklı yazı Savaş tarafından 13.06.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.