12 Yaşında daha, önce hiç görmediğim bir şehre o şehrin bir ilçesine ve o ilçenin de bir köyüne orta okul okumak için babam tarafından götürülüp en büyük halama bırakıldım. Daha çocuktum, anne baba sevgisine muhtaç yaştaydım. Annemin babamın benden başka dört çocuğu daha vardı. Günlük işleri ve 4 çocuk onlara benim yokluğumu pek hissettirmiyordu. Fakat onların yokluğunu ben çocuk bedenimde tüm hücrelerimde hissediyordum. 12 yaşından öncesini pek hatırlamıyorum ama 12 yaşından sonra annemin dizine yattığımı ve başımın okşandığını hiç hatırlamıyorum...
Büyük halamın yanında 2-3 ay kadar kaldım sonra 3 numaralı halam da o köye geldi.  6-7 ay kadar da onlarda kaldım. Ortaokul 2 ve 3. Sınıfta ise aynı köyde ikamet 2 numaralı halamın yanında kaldım.
Köy ile ilçenin arası 2.km idi. Hergün sabah namazı vakti yola çıkar akşam köye dönerdik. 2. Ve 3. Sınıflarda yarım gün bir ciğerci lokantasında öğlen yemeği karşılığı ve cüzi bir haftalık ile (ocakbaşı) çalıştım.
Bu ayrılık 300 km. Mesafeli seyhatleri tek başıma yapmamdan ve kendi kararlarımı kendim almamdan dolayı özgüvenimi kendi çabalarım ile ayakta durabilme becerilerimi geliştirdi... Fakat sevgi şefkat hislerimi anne ve baba yerine hala ve eniştem de bulmaya çalıştım. Ortaokul da çekilmiş olduğum bir kaç resim var. Daha yeni fark ediyorum, O resimlerde hep boynu bükük ve ceketimin düğmeleri kopuk olduğundan  ceketimin önünü elimle tutup kapatmışım.... Annem olsaydı boynum bükük  ceketimde düğmesiz olmazdı...
Babam olsaydı Yatılı öğretmen okulu sınavına Adana ya gideceğime, kozana gönderen sarhoş bir velim olmazdı...can sıkıntısına 2 gün yemeden içmeden ölü gibi uyumazdım...O gün belki hayatımın akışı değişecekti...3 yıl ayrılık ister istemez aile arasına bir mesafe koyuyor..Fakat hayatımda en önemli özelliğim olan mücadeleci ruhumu bu ayrılığa borçluyum. Lise yıllarım ailemle birlikteydi fakat Annemin talihsiz bir kaza geçirmesi ve yaklaşık 1 yıl süren tedavi süreci beni yine anne sevgisinden mahrum etti. Lise 3 de koca adam oluyorsun annenin dizine yatmaya saçlarını okşatmaya utanıyorsun... Sonra üniversite ve yine gurbet...sonrası biraz evde biraz gurbette ve 18 ay askerlik...askerlik sonrası iş hayatı  haftalık seyehatler (pazarlama)...
Ve evlilik...kendi ailemi kuruyorum... Anne, baba şefkati nin kayıp olan yıllarını telafi etme şansım bitiyor... Çünkü artık benim kendi aile mücadelem başlıyor...
Güçlü bir karekter, mücadeleci bir ruh, çalıştığı yerlerde daima takdir edilen, sevilen sayılan biri olmak, 12 yaşına kadar olan aile terbiyesi ve sonrası bu yaşantının bana kazandırdığı en güzel hasletlerdir..
İnsan olarak çok yönüm tamam çok şükür fakat aile sevgisi ve şefkati eksik...
Çok tuaf 33 yıldır iş hayatındayım bunun 30 yılını yönetici olarak çalıştım. Toplantılarımda, yada karşılaştığım problemlerde, kişileri ölçme değerlendirmede hep rahmetli dedemin öğretileri bana ışık oldu. Dedem bana annemden babamdan daha yakınmış...
Biz dedemler ile aynı avluda yaşadık çocukluğumuz onlarla birlikte geçti. Oradan şahidim ve biliyorum ben ve kardeşlerim dedemin ve nenemin yanında halalarımın çocuklarından farklıydık ve bunu çok açık bir şekilde hissediyorduk. Bize karşı  olumlu yönde ayrıcalıklı davranıyorlardı... Bende evlendikten sonra  10 yıl ailemle yakın oturdum. 3 kızım oldu orada yaşadığımız süre içerisinde dede, nene sevgisi ve şefkat ayrıcalığından benim kızlarım da faydalandı...2000 yılından bu yanada gayet doğal olarak en yakındakiler faydalanıyor, faydalanmalı...Bu durumu bilen biri olarak bunu destekliyorum. Benim güçlü ve kararlı duruşum işini bilen adam gibi görünüşüm ticari hayatta başarısız olup iflas ettiğimde çevremin bana inanmamasına sebep oldu.
Küçük kızım 1,5 yaşındaydı son 2-3 ay ona süt alacak paramız yoktu, 1 ekmeği 3 gün yiyorduk kimsenin umurunda değildik. Ailemle altlı üstlü oturuyorduk pazar masrafı göremediğimizin farkında bile değillerdi....Benim o şehri terk edişim bundandır... Ne zaman  kapıya kamyon yanaştı o zaman işin ciddiyetini anladılar fakat geçmiş olsun....
Tam 20 yıldır gurbetteyiz çocuklarımız gurbette büyüdü...Akrabalık bağlarını unutmasınlar iletişim devam etsin, rahmetli  dedemin kardeşleri gibi olmayalım diye İmkanlar ölçüsünde her yaz tatilinde
gönderdim. Bunun için bir bütçe ayırmak gerekiyor... o kadar sıkıntının içinde çok şükür bunuda başardım... o tatillerden sonra 6-7 ay ekonomik olarak çok zor zamanlar geçirdik fakat olsun bence o sıkıntılara değdi... Gelende gelmeyen de sağolsun fakat insan aynı şeyleri karşı taraftan da bekliyor... Fakat 4 kişi bir arada Anne de yanlarında olunca 1 in çokta önemi kalmıyor. Tabii hayat mücadeleside çetin insan bu tür işlere vakit te parada ayıramıyor... öncelikler çok farklı çünkü...
Allaha çok şükür çok zorlansakta 3 kızımızı da üniversite mezunu yaptık. Şimdi tek tek yuvadan uçuyorlar. Bu zamana kadar bizim kontrolümüz altındaydılar ve biz akrabalık bağlarını unutturmamak için elimizden geleni yapıyorduk. Evlendiklerinde kendi hayat mücadeleleri başladığında ne olur bilemeyiz...
Akrabanın akraba olmanın önemini aileden uzak kaldığında anlıyorsun...sizler bir arada olduğunuz için bunu bilemezsiniz. Fakat kardeşin biride diyor ki uzaklara gitmek senin tercihindi, sonuçlarına da katlan gelirsen görüşürüz yoksa bizi bekleme... Doğru diyor... Allah ondan razı olsun... Bizler bugün varız yarın yokuz. Çocuklarımız irtibatı kesmesin  diye uğraşıyorum fakat nafile... Bizden sonraki kuşak görüşmeyecek sanki... Ben bizimkilere arada bir baskı yapıyorum arayın sorun diyorum, bayramlarda özellikle kızlar yanımdayken aile büyüklerini arayıp onlarıda görüştürüyorum. Fakat yeğenlerimden aynı şeyi ben görmüyorum. Belki de benden kaynaklı, kendimi amca gibi dayı gibi hissettiremedim... Aramalarından vaz geçtim cuma mesajı attığım yeğenlerim cevap yazmaya tenezzül etmiyor...
Şimdi  anladınızmı ? ÇOK YÖNÜM TAMAM FAKAT BİR YANIM HEP EKSİKTİ...yi
           
                                                   02:30
                                               25/07/2020




( Çok Yönüm Tamam Fakat Bir Yanım Hep Eksikti başlıklı yazı HİCABİ tarafından 25.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.