Yağmursuz
karsız halle serinleten şu yazı
Mevsimlerin
güzüyle eylül gelmiş dediler
Evsiz
yurtsuz mahlûkat tespih eder niyazı
Yaprağın
filiziyle eylül gelmiş dediler.
Sabah
öten kuşların kulağımda sedası
Kiminin
şişinerek mağrurlanan edası
Temmuz
ve ağustosun boynu bükük vedası
Yuvada
tüy iziyle eylül gelmiş dediler.
Can
vermeye değecek kalp içinde bir yarsa
Yaşadığın
bölgeyi kara bulutlar sarsa
Ölesiye
sevdim de aşka fırsatın varsa
Yanan
yürek közüyle eylül gelmiş dediler.
Ekinlerin
hasatı eski düvenle başlar
Yüzler
tuzla yıkanır terle dökülür yaşlar
Hizalanır
takımlar yerine konur taşlar
Ataların
sözüyle eylül gelmiş dediler.
Ellerde
defter kalem duygu hüzün beklenir
Açılır
bir bir lalem sırasına eklenir
Şiir
kendince alem işte bazen teklenir
Şairlerin
gözüyle eylül gelmiş dediler.
Ahmet
Çelik