zehra tarlasını geçince
son viraj
mahmut’un geyiği mevkisi
otağ kurmuş yalnız bir çeşme
gelen yolcu
nefes alır dinlenir serinler
az ileride bir mezarlık durmuş
köyün saygın geçmişi
geçince mezarlığı
köye giriş
dut,payam ağaçları sıralanmış
ark boyunca söğütler
köy vahşen
bir yamaca oturmuş
köye inen yol beyaz topraklı
yeşil bahçelerde sabah güneşi
uzakta baraj göl
diz dize ağaçlar
sıra dutlar
hargın parlak suyu
eşek arıların vızıltısı
suya yenik bal arısı
anaç eşeğin anırması
kuliklerin yalvarışı
musalla taşı
birkaç tüten baca
horozların ötüşü
veli osman’ın gülüşü
gümüş ahmet’in kasidesi
çakıcı Ahmet’in öfkesi
faik amcanın gözlüğü
gırmaç dayı’nın sakalı
kazım amcanın atı
şampiyonun keklik aşkı
hikmet abinin kemanı
gaya dayının yaşlılığı
müezzin’in ezanı
ve bir yaz akşamı
tesbih böcekleri
ıshak kuşu
sırgıt böceği
yukarıda bir ev
kafeste keklik
gaggak burak..
gaggak burak..
dinlerdik…dinlerdik
en güzel melodi derdik
hakko çeşmesi altından değerli
sohbet çınar altında
çeşmelerin en incesi
cirik suyu
güneşler hiç batmadı
yıllar yılı
köyde insanlar çoğaldı
o yaz harmanları
o bereket ayları
dut silkelemeler
payam çırpmalar
pekmez dökmeler
mutlulukla çoğalan
düğünler
geldi geçti yıllar
yaz günleri Vahşen
bir rüya gibi
inanılmaz masal anılar….

Mustafa kaya
30.10.2007 / çengelköy
( Köyüme başlıklı yazı cirik tarafından 9.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.