Allah’ım annemi bize bağışla
Allah’ım annemi bize bağışla
Allah’ım annemi bize bağışla
Allah’ım annemi bize bağışla
Allah’ım annemi bize..
Allah’ım annemi bize..
Allah’ım annemi..
Allah’ım..
.
.
.
.
.
.
Gök mavisi bir sonsuzluktayım
Uykumun içinde uyanığım
Ama burası acil girişinden güzel
Sandalyeden de kaymıyorum
Plazma isteyen de yok
Sadece mavilik var
Uçsuz bucaksız
Yeryüzünü görebiliyorum
Pembe pembe baloncuklara sarılı
Minik minik dualar yükseliyor
Gittikçe yanıma yaklaşıyor
Sonra geçip beni
Daha da yükseliyor
Konya’dan, Bursa’dan, Güzelçamlı’dan
İstanbul, Ankara, İzmir’den
Urfa, Elazığ, Adana’dan
Tüm Anadolu’dan
Eşten dosttan
Kardeşten, akrabadan
Binlerce pembe balon
Kaplıyor semayı
.
.
.
.
Bir rüzgarla savruluyorum yana
Mübarek sanki yanımdan bir TIR geçti diyeceğim
Gökyüzündeyim zahar
Koskocaman bir pembelik
Yükseldikçe belirginleşiyor
Devasa bir zeplin misali
Pembiş pembiş bir zeplin
.
.
.
.
Baloncukları anladım da
Bu dev pembeliğe uyanamadım
Zati uykudayım ya..
Aha çook uzaklarda
Bir de kapkara bir bulut var
İyice bakınca
Minik minik siyah balonları görüyorum
.
.
.
.
Soracağım çevreme
Nedir bunlar?
Yanıt nasıl gelecek?
Kimden gelecek?
Nasıl sormalıyım?
.
.
Tırsıyorum elbet
Sıkı mı ulu orta sormak
Üstelik usül erkan bilmeden
Bir besmeleyle başlasam
.
.
Şifa dualarıymış pembe baloncuklar
Pembe zeplin ise rahmete erenlerin ruhu
Siyah balonlar hayattaki masum miniklerin
Sorumsuz ebeveyn davranışlarıymış
Bu kötü yetiştirme tarzlarını
Bir türlü kabullenmek istemezmiş minikler
Nefeslerinin yettiğince üflerlermiş yukarılara
Ama esiri olurlarmış o karalıkların
Taa ki bir pembe zeplin
Yükselip de onları patlatana kadar
Sonra hepsi pespembe olurmuş
Dünyevi hayatındaki o makbul kul
Ebedi hayatında kol kanat olurmuş miniklere
.
.
Bu yanıtı kim, nasıl verdi bilemedim
Ama giriverdi işte aklıma
Dokunuverdi yüreğime
.
.
Gözümü açtım telefon sesine
Saat sıfır sıfır, sıfır iki, yirmialtı Eylül
Ekranda “ Konya Medicana arıyor”
“Alo”
“ Ayşe Ünlütürk’ün oğlu musunuz”
“ Evet”
.
.
.
.
Corona mezarlığı
Böyle adlandırmışlar
Kefenleriyle gömülüyorlar
Tahta tabutlar içinde
Taşıyamıyoruz bile..
.
.
Defnettik..
Babamın henüz haberi yok..
Yaş seksenaltı
O da corona
.
.
Eve döndük
Kardeşlerim ağlıyor
Babama söylemeliyim
Bir şekilde söylemeliyim
Yürüyemiyor
Zor duyuyor
Annem hastanede sanıyor
.
.
Söyledim
Öyle zor oldu ki…
Teselli edemiyoruz
Sarılamıyoruz
Dokunamıyoruz
Derdimiz kendi canımızdan değil
Bize bir şey olursa
Babama kim bakacak…
Yalnız yalnız ağladı, hıçkırdı,
Feryat etti kısık kısık
Sesi çıkamadı
Uzaktan ağlamalar
Odanın bir yerinde buluştu
Sarmaş dolaş oldular
.
.
Bir daha uyandım..
Anlayamadım
Hangisi rüya hangisi gerçek
.
.
Allah’ım annemi bize bağışla
Allah’ım annemi bize bağışla
Allah’ım annemi bize bağışla
Allah’ım annemi bize bağışla
.. pembe pembe balonlar görüyorum
.. şükrediyorum
.. kurtulacak
Allah’ım annemi bize..
Allah’ım annemi bize..
Pembe zeplini gördüm
Kapkara bulutları da
Allah’ım annemi..
Allah’ım..
Durdum
Durdum
.
.
Anneme göz yaşı dökerken
Ruhuyla el verip yardım edeceği
Talihsiz miniklere ışık olan pembeliğine
Biraz acı da olsa
Yine de tebessüm ettim
.
.
Ağlarken gülmeye alışıyorum iyice..
MCU