1
Kadife
sesli şarkıların en güzel nidasında,
Ruhumu
cilalardı siluetin
O hüzün
kokan bakışların yedi tepende yansırdı
Aydınlatırdı
yollarımı sabahların
Beyazıt
meydanının parke taşlarında
Tarihin
kokusunu bıraktıkça severdim denizlerini
Adımlarında sen varsın diye…
Ne zaman
dalsam tepelerinin kahvesine,
O zaman
ufuklarında kaybolurdum;
Öksüz
çocuklar gibiydim caddelerinde çırılçıplak, savunmasız,
Küçüldükçe
küçülürdü bedenim,
Un ufak
olurdum
Sokaklarınının yetimhanesinde
Bilmezdin…
Özlemin
sevgiyle öğütülürdü
Kapalı
çarşıdan bakışın.
Caddelerini
özledikçe sulardım çiçekleri
Bahçelerin
kapısına asılan sarmaşıklar
Parklarda uzayan gülü kıskanırken
Bir etek
boyu koşardı karanfiller
Avuçlarının
içine…
Ve ne zaman
dalsam hülyalara,
Koynunda
sabahlardım!
Yorgan
yapıp sardığın kollarında...
Taşlarını
yastığım,
Kuytularını yuvam diye bilmişliğim ondandır,
Hele gözüme
girmeyişi
O derin uykuların...
Pierloti’den
geçerken adımlarım
Teninin
insicamında
Cezbeye
tutulur parmaklarım
Yüz yıllık
hasreti kavuşturdukça saçların
Duraklarında
eskirdi dudaklarım
Ansızın
aklıma düşen siluetinden…
Bir ağıda
bin şarkı olur düşersin,
Sevdanın eskitemediği
sokaklarında
İçimi aydınlatan
sabahlarından
Aşk için
sana uyanıyorum Aşk’ı İstanbul.
Adem
Efiloğlu