Önce "İkra" dedi yüce yaratan,
Cebrail,
Resule oldu öğretmen,
Kalemi
söyletti aklı donatan,
İnsan
yüreğine doldu öğretmen.
O her şeyi
bilir, evren yaratan,
Yaratan
bilmezse olmaz öğreten,
Gaip Covit
ile yer gök titreten,
Milyarları derse
saldı öğretmen.
İnsanlık
bilgiyi gidip çalmadı,
Bir dağ
kenarında bulup almadı,
Hala bedel
öder çile dolmadı,
Derdimize
çare buldu öğretmen.
Defter,
kalem neydi, öğretti bize,
Elimizden
tutup çıkardı düze,
Söz
dinletir olduk demir öküze,
Kocaman
dağları deldi öğretmen.
Öğretmen
sözünü destursuz demez,
Bu aktır,
bu kara ayrımı gütmez,
Gelecek nesline
ihanet etmez,
Yuvadan
öğüdü aldı öğretmen.
Her acı,
her sancı su ile dinmez,
Zehir’e bal
bile katmakla yenmez,
Her
öğretene öğretmen denmez,
Yokuşlardan
düze geldi öğretmen.
Başöğretmen
Atam yazdı eliyle,
Her harfi
söyledi bir bir diliyle,
Herkese
ulaştı sevgi yeliyle,
Tatlı
tebessümle güldü öğretmen.
Kilimler
eskidi iki diziyle,
Karanlık
yırtıldı kalem iziyle,
Yeniçağ
açıldı bir çift sözüyle,
Bataklık
içinde güldü öğretmen.
Ömer olmak
tektir ilim bilene,
Mümin olmak
derttir bilip gelene,
Meş'aleyi
verip titrek eline,
Çaresize
bir yol oldu öğretmen.
Bir tas
kavurgayı güp ettirmişim,
Bunca güzel
dosta söz yettirmişim,
Her
kelamıma da bal kattırmışım,
Gönülden
ikramı buldu öğretmen.
Baki,
"İkra" ile başladı söze,
Öğretmen
dostlarla geldi göz göze,
İlim irfan
ile bakmadan toza,
Bilinmezlere
güç oldu öğretmen.
291120 Mümin Üstün