Mutluluk…
Firari bir ışığın mucizevi esintisi:
Sözcükler ekilesi
Aşk biçilesi
Sözcükler mahzun, hüzünlü ve aşikâr
Girdabında ömrün
Dilediğimiz kadar lütufkâr.
Bir hazan mahsulü kimi zaman
Göğe bağdaş kuran göçmen kuş ve
sinesinde
Yoksunluk ve aşk taşıyan
Zümresi doğanın
Doğan güneşe selam veren tutkulu
yürek sesinde
Saklı kâh hezeyan kâh heyecan
Metruk düşler ülkesinde saklı gülücük
Sevdalı eteklerinde ay ışığının
Yıldızlar neşreden
Yaldızlı yolun sihrinde
Oynaşan efkâr ve yakamoz
Zindanından firar eden mahzun
prenses.
Bir zemheri kanaat edilen
Bir eşref saati ki şairin
Yürekten yüreğe kurulan köprüsünde
Sevdalı şiirlere düşler eken
Aşkla diken heceden heceye
Yolculuk eden zifiri karanlığın
Tescili iken gecede saklı o buse
Alnına konan mevsimin
Bir huzmesidir belki de şaire eşlik
eden.
Kâh sessizlik kâh nidalar savuran
Kimse hayatlar arasına nifak sokan
Umurunda mı sahi?
Mevsimin varsa özrü
Aşkın ruhunda saklı dünün közü
Mehtabın yaralı gülüşü
Küllerinden doğacaksa hayatın solgun
ruhu
Kayrası göğün
Melun yürekler ülkesi
Bir şiirden diğerine konan serçe
parmağı düşlerin
Mazbut birlikteliğinde
Kol kanat geren aşka
Elbet evrenin hâkimi
Rabbin himayesinde
Serili aşkın ve özlemin neferi.
Kopan bir ömür
Kayan yıldızın kuyruk acısı
Peşi sıra gelen nice zulüm
Hele ki göğüs gerdiği her günün
Öyküsü saklı zifafında gecenin ve
kalemin
Masum bir aşkın dokunulmazlığında
Onulmaz yarası kanar hecelerde
Tutuşan yüreğin sireni iken imgeler
Bir semadan yeryüzüne inen melekler
gibi
Kanatları kırık şiirin
Tahayyülü bile güzel mutluluğa
Dokunan bir el gibi.
Şairin hüviyeti
Şiirle açılan o devasa o pencere
En güzeli ise ulaşmak Huda’sına
duyduğu özlemi
Gideren katre katre
Hıçkıran her nota kucaklarken şiiri…