MEZAR
!
Acı
defterime birkaç kelime gözyaşı düştü bu akşam,
Gurbeti,
hasreti, kederi, ne yaptımsa,
Tahliye
edemedim yüreğimin zindanlarından,
Ömürlük
hapse mahkûm bir suçlu gibi,
Gölgemle
sabır voltaları atıyorum hiç konuşmadan,
Ellerinde
kazma küreklerle gardiyanlar geliyor,
Ruhuma
mezar kazıyorlar gönül kafesimde.
Kendi
ellerimle sarıyorum kefeni bedenime,
Ölmüşüm
gibi uzanıyorum, çam kokulu tabuta
Sonra
Fatiha’mı okuyor, iki damla gözyaşı döküyorum,
Doymak
bilmeyen muhteris ruhumun üstüne.
Dünyalık
bütün hırslarımı, umutlarımı, acılarımı,
Dolduruyorum
benden kalan boş tabuta.
Hepsini
alıp gidiyor gardiyanlar.
Herkes
yaşadıklarımı, gördüklerimi biliyor,
Kimse
bilmiyor hayâllerime, ideâllerime,
Mezar
olan yüreğimi.
Bir
ben, bir de Allah biliyor,
Kor
kor yanan geçmişimin külleriyle,
Yaşanmamış
yıllarımı gömdüğümü.
Sonunda bitti işte, buraya kadarmış hayat,
İstesem de seninle devam edemiyorum artık,
Sen kalıyorsun dünya, ben gidiyorum.
Yolun bundan sonrasını tek başıma yürüyeceğim,
Allah'a ısmarladık ey dünya!
Beni özleyip arayanlara, yerimi soranlara,
Kalbinde kin büyütüp, nefret kusanlara söyle
Haşre kadar hepsini bu mezarda bekleyeceğim.
Evim, yerim, yurdum, bütün varlığım,
Kimsenin girmek istemediği işte bu MEZAR.
14 ŞUBAT 2021 DÜZCE
aslanyılmaz#suskunyürek#